Mehmet Erdem : “Lıposuctıon, Asla Ve Asla Bir Kilo Verme Ameliyatı Değildir”

Op. Dr. Mehmet Erdem, Lıposuctıon İşlemini Ve Hangi Durumlarda Yapılmaması Gerektiğini Tüm Detaylarıyla Klass’a Anlattı Günümüzde birçok kişinin başvurduğu estetik operasyonlar her ne kadar kişilerin vücutlarında arzu ettikleri değişiklikler yaratsa da ameliyat öncesi ve sonrasında dikkat edilmesi gereken birçok önemli hususu barındırıyor. Bunlardan bir tanesi de vücut şekillendirmede sıkça başvurulan ve kişinin vücudundan istenmeyen yağların bir kanül yardımıyla alındığı liposuction ameliyatı. Birden fazla tekniğin kullanıldığı bu işlem sonrasında vücudun içinde sıvı birikimi ve damarların hasar görmesinden kaynaklı olarak kanamalar meydana gelebiliyor. Birçok estetik cerrahi işleminin yanı sıra liposuction konusunda tecrübeli bir isim olan Op. Dr. Mehmet Erdem, kullandığı yöntemlerle hastaların bu süreci kolaylıkla atlatıp sosyal yaşantılarına kısa sürede dönmelerine olanak sağlıyor. Özel kliniğinde yüz estetiği, burun estetiği, popo estetiği ve liposuction gibi birçok estetik cerrahi operasyonu başarılı bir şekilde gerçekleştiren Op. Dr. Mehmet Erdem ile estetik operasyonlarla ilgili doğru bilinen yanlışları Klass okurları için konuştuk.
Bursa doğumluyum. Evliyim. Eşim de çocuk doktoru. Biri 7 diğeri 4 yaşında olmak üzere iki erkek çocuğum var. Onlar da ileride doktor olmak istiyor. Nispeten küçük bir yerde büyüdüm. Esnaf çocuğuyum. Orta direk bir aileden geliyorum. Şu anki konumuma kendi başarımla, emeğimle geldim. Devlet okullarında okudum ve Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni kazandım. Ege Üniversitesi Plastik Cerrahi Kliniği’nde uzmanlığımı aldım. O süreçte çok fazla ameliyata girme fırsatım oldu. İyi bir eğitim alan son şanslı jenerasyondan geldiğimi düşünüyorum.İki yılda İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi (Çapa) El Cerrahisi Kliniği’nde çalıştım. Orada da çok kritik ameliyatlara girdim. 2021 yılı Nisan ayında şu an içinde bulunduğumuz muayenehaneyi açtım. Ameliyatlarıma ilk olarak yüz ve burun estetiği ile başladım. Daha sonraki süreçte liposuction, popo estetiği gibi işlemler popüler olmaya başladı. Şu an hastalarım bana ağırlıklı olarak vücut şekillendirme talepleriyle geliyor. Ben de bu tür operasyonları yapmayı daha çok tercih ediyorum.
“AMELİYAT SONRASI BAKIMINIZ NE KADAR İYİYSE SONUCUNUZ O KADAR GÜZEL OLUYOR”
Son dönemlerin trend uygulamalarından olan “liposuction” işleminden biraz bahsedebilir misiniz?
Liposuction aslında vücudumuzdan bir kanül yardımıyla yağ alma işlemidir. Kendi içinde birkaç farklı tekniği vardır. Yağı alacağımız yere, vereceğimiz ya da vermeyeceğimiz sıvıya göre bile değişkenlik göstermektedir. Liposuction işlemlerinde kontrollü olmak ile agresif olmak arasında bir sınır vardır. Ben biraz daha agresif olmaya yakın taraftayım. Amacım hastanın belinin daha ince olması ve daha güzel bir şekle sahip olmasıdır. Hastalar ameliyat sonrası hastanede yatarken ekibimden hemşirelerim ve bizzat ben bakımlarını elimizden geldiğince en iyi şekilde yapmaya çalışıyoruz. Bu da bizim için pozitif bir geri bildirim oluyor. Hastalarımın çoğu yabancı ağırlıklıdır.
Peki sizce hangisi daha sağlıklı?
İkisi de doğrudur ama ben ikincisini yapıyorum. Liposuction yapılan bölgede sıvı birikimi oluyor. Sonuçta hem biz kendimiz sıvı veriyoruz hem de oradaki kanülün travma yapıcı etkisinden sonra doku sıvısı ve kan birikebiliyor. Korseyi bu yüzden giydiriyoruz. O korseyi en az iki ay kullanmak gerekiyor. Çünkü biz işlem sırasında vücut ile deri arasında bir ölü boşluk yaratıyoruz. Cildin hem zemine yapışması hem de orada sıvı birikmemesi için bunu kullanmak gerekiyor. Diyelim ki korseyi kullandık, diren koymadık… O sıvı kendi kendine gidiyor mu? Tabii ki gidiyor. Vücut bunu emiyor. Lenfatik damarlarıyla emiyor, normal toplar damarlarla veya idrar yoluyla bu sıvı atılıyor. Ama biz diren koyarsak direnden sıvı dışarı çıkmış oluyor. Diren çıkınca da lenfatik drenaj masajı yapıyoruz. Lenfatik drenaj masajı aslında son beş-on yıldır daha popüler oldu. Vücut ile cilt arasında biriken sıvıyı azaltmış oluyorsunuz. Ödemi azaltmış oluyorsunuz. Bu bize daha hızlı bir iyileşme süreci sağlıyor. Daha kaliteli bir cilt yapısı sağlıyor. Dalgalanmanın azalmasını sağlıyor. Ameliyat sonrası bakımınız ne kadar iyiyse sonucunuz o kadar güzel oluyor. Sosyal yaşantıya ya o kadar çabuk dönülüyor.
“HERHANGİ BİR SAĞLIK PROBLEMİ OLAN KİŞİLERE ESTETİK AMELİYATLARI YAPMAMAK DAHA DOĞRU”
Liposuction kimler için uygundur veya değildir?
Estetik cerrahi ameliyatları hiçbir aciliyeti olmayan ameliyatlarımızdır. Bunu yaptığımız kişiler sağlıklı kişiler olmalı. Herhangi bir sağlık problemi olan kişilere bu ameliyatları yapmamak daha doğrudur. Özelikle kanamaya meyilli olan hastalar liposuction işlemine hiç uygun değil. Şeker hastalığı olan kişilere de aynı şekilde bu işlemi yapmıyoruz. Estetik ameliyatları sonrasında sanılanın aksine iyileşme süreci kolay olmuyor. Her ameliyat vücut için bir travmadır. Hastalarıma bu ameliyatın küçümsenmemesi gerektiğini anlatıyorum. Belli başlı hastalıkları olan insanlar için de ilgili doktorlardan öneri ve izin istiyoruz.
Ameliyat sonrası nelere dikkat etmek gerekir?
Ameliyat sonrası korse kullanımı çok önemli. Ameliyatın ödemi geçtiği zaman ikinci ya da üçüncü haftadan sonra idrarla sıvı atılınca o korse gevşemeye başlıyor. Kademeli bir şekilde o korseyi daha sıkı bir hale getirmek gerekiyor çünkü gevşek kaldığında bir anlamı kalmıyor. Beslenme de bir o kadar önemli. Sadece liposuction sonrası değil bütün operasyonlardan sonra önemli. Burada amaç sindirimi kolay besinler tüketmek. Sosyal yaşantıya genelde ikinci ya da üçüncü haftadan sonra dönmeyi öneriyorum. İlk hafta hastalara dinlenmeyi öneriyoruz. Birinci aydan sonra da kişiler yürüyüş ve koşu yapabilirler. Özellikle karın germe ameliyatlarında çok daha temkinli olmak gerekiyor.
Estetik operasyonlarda kombine ameliyatlar yapılabilir mi?
Birden fazla ameliyat yapılabilir. Ancak hepsini birden değil. Onu bir plana programa almak gerekiyor. Ameliyat süresi uzadığında riskler artıyor. Belli bir süre sabit bir pozisyonda yatan bir hastada emboli dediğimiz bir durum oluşabilir. Bacaktaki kanın yavaşlamasından dolayı bacaktaki pıhtı akciğere gidebilir, bu yüzden çok fazla kombine ameliyat yapmamaya çalışıyoruz. Yapınca da bunun süresini çok iyi ayarlamak gerekiyor. Son yıllarda çok fazla kombine ameliyat yapılıyor. Bunun da sebebi hastaların yurtdışından gelmesi ve fazla vakitlerinin olmaması. Ancak yine de bir yerde “dur” demek gerekiyor.
Estetik cerrahi ile ilgili yanlış yönlendirmeler ve etik olmayan uygulamalar hakkında ne düşünüyorsunuz?
Bazı hastalar ameliyatlarına engel olabilecek hastalıklarını saklayabiliyor. Burada karşılıklı bir güven duygusu olmalı. İki taraf da birbirine karşı açık olmalı. Eğer bir ameliyat iptal oluyorsa bu hastanın yararınadır. Hastalar bazen bizlere doğru bilgi vermiyor. Bu da bizim işimizi zorlaştırıyor ameliyat esnasında. Kanama riskinden dolayı liposuction gibi ameliyatlar zaten devletin de koyduğu kural doğrultusunda tam teşekküllü bir hastanede yapılmalı. Hastalar kullandıkları maddeleri bizlere mutlaka söylemeli. Pansumanın bitmiş olması iyileşme sürecinin bittiği anlamına gelmez. Bakımı bırakmamak gerekir. Bunun yanında sağlıklı bir yaşam tarzına sahip olmak gerekir. Çünkü ikinci kez liposuction yapmak hem bizim için hem de hasta için çok daha zor bir süreç.
Liposuction ile ilgili yanlış doğru bilinen yanlışlar var mıdır?
Liposuction asla ve asla bir kilo verme ameliyatı değildir. Hatta bu işlemden bir iki hafta sonra hastanın kilosu geçici süreliğine artabilir. Bizim yaptığımız aslında bir vücut şekillendirme. Burada herhangi bir kilo telaffuz etmiyoruz. Hastanın kilosu değişmeyebilir. Hatta bu işlemi çok kilolu hastalara önermiyoruz. Vücut kitle endeksi 30’un altında olan hastalar bizim için ideal hastalardır. Bu noktada cilt kalitesi de önemli. Hastanın cildi gevşekse operasyon sonrasında daha da gevşeyebilir ve sarkabilir. Bu durumda kişiye karın germe ameliyatı öneriyoruz. Bu da genelde doğum yapmış hastalarda oluyor.
Meme operasyonlarını kaç yaşından sonra tavsiye ediyorsunuz?
Meme operasyonlarını genelde 18-20’li yaşlardan sonra öneriyorum. En azından ergenlik zamanı geçmeli ve meme gelişimi tam olmalı. Az gelişmişse implant ile desteklemiş oluruz. 20-30’lu yaşlarda meme ile ilgili herhangi bir ameliyat yapılacaksa ben hastaya yakın zamanda bir evlilik, bir gebelik veya bir emzirme planı varsa mutlaka beklemeyi tavsiye ediyorum. Çünkü gebelik başlı başına memeyi deforme eden bir durum. Ameliyatı yapsak bile bu süreçten sonra meme yine deforme olabilir.