Melissa Güzeliş Boyacı ve Simge Güzeliş Kaynar: Yetiştirilebilir Pırlantalar, Fiziksel, Kimyasal ve Optik Olarak Doğal Pırlantalarla Aynı Etkiyi Gösterir

Melissa Güzeliş Boyacı ve Simge Güzeliş Kaynar: Yetiştirilebilir Pırlantalar, Fiziksel, Kimyasal ve Optik Olarak  Doğal Pırlantalarla Aynı Etkiyi Gösterir Melissa Güzeliş Boyacı ve Simge Güzeliş Kaynar: Yetiştirilebilir Pırlantalar, Fiziksel, Kimyasal ve Optik Olarak Doğal Pırlantalarla Aynı Etkiyi Gösterir

Eko Pırlanta Kurucuları Melissa Güzeliş Boyacı ve Simge Güzeliş Kaynar, Yetiştirilebilir Pırlanta’ya Dair Merak Edilenleri Klass’a Anlattılar.  


Eko Pırlanta Kurucuları Melissa Güzeliş Boyacı ve Simge Güzeliş Kaynar, ‘En kıymetlimiz onlar’ mottosu ile gelecek nesillere ‘yeni nesil bir mücevher’ markası anlayışıyla sürdürülebilir bir moda trendi bırakmak istediklerini ve doğaya daha az zararlı ‘Yetiştirilebilir Pırlantalar’ ile ihtiyaca uygun tasarımlar yaptıklarını ifade ediyorlar.Yetiştirilebilir  Pırlantaların fiziksel,kimyasal ve optik olarak doğal doğal pırlantalarla aynı etkiyi gösterdiği için çıplak gözle ayrılamadığını ve daha ekonomik olduğunu, Yetiştirilebilir Pırlantaların tamamının uluslararası sertifikalara sahip olduğunun altını çiziyorlar. Eskiden sadece yuvarlak kesim tercih edilirken insanların artık kare, dikdörtgen, baget ya da damla pırlanta gibi farklı taş kesimlere yöneldiklerini ifade eden Eko Pırlanta Kurucuları Melissa Güzeliş Boyacı ve Simge Güzeliş Kaynar ile Eko Pırlantaların özelliklerini ve tercih edilme sebeplerini Klass okurları için konuştuk.

Melissa Hanım, sizden Eko Pırlanta’nın başarı öyküsünü dinleyebilir miyiz, nasıl başladı bu yolculuk?
Melissa Güzeliş Boyacı: Mücevher sektörü benim ailemin mesleği ve ben 4. nesil olarak mücevher sektöründeyim. Çok küçük yaşlardan itibaren babamın yanında çalışarak çekirdekten yetiştim diyebilirim. Üretim, satış-pazarlama, dijital pazarlama gibi birçok alanda görevlerde bulundum. Kız kardeşimle beraber yeni bir girişim başlatarak “Eko Pırlanta” markamızı yarattık. ‘En kıymetlimiz onlar’ mottosuyla yola çıkarak gelecek nesillere daha güzel bir dünya bırakmak adına bu girişimde bulunduk. Bir kaynağı uygun kullanabilmek, bir kaynağı mücevhere dönüştürebilmek yeni bir trend doğurdu. Bu da ‘Yetiştirilmiş Pırlantalar’. Biz ‘Yetiştirilmiş Pırlanta’ ile bir mücevher markası yaratmak istedik ve böylece gelecek nesillere yeni nesil bir mücevher markası bırakmak istedik. Kullandığımız mücevherlerde tamamen yetiştirilmiş pırlantalar ve geri dönüştürülmüş altınlar kullanarak markamızı ve tasarımlarımızı oluşturduk. Gelecek nesillerin ihtiyaçlarına cevap verebilecek bir mücevher markası oluşturduk.

‘SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK ADINA YETİŞTİRİMİŞ PIRLANTALARIN DÜNYAYA BİRÇOK FAYDASI VAR’
Size göre ‘Yeni nesil mücevher’ anlayışı nedir?

M.G.B: Aslında burada çıkış noktam 12 yaşındaki oğlum. Onun hayata bakış açısı ve ileride büyüdüğünde eşi ya da kız arkadaşına hediye alırken ihtiyaç duyabileceği şeyleri göz önünde bulundurdum. Çünkü onların bakış açıları bir önceki nesilden çok farklı ve çok bilinçliler. Artık gelecek nesillerin pırlanta tercihlerini alırken doğadan çıkarılmış bir kaynaktan ziyade aslında bunun insan tarafından yetiştirilmiş bir alternatife yönelineceğini düşündüğüm için böyle bir girişim başlatmak istedim. Sürdürülebilirlik adına yetiştirilmiş pırlantaların dünyaya birçok faydası var. Pırlanta, karbon atomlarının bir araya gelmesinden oluşan bir doğal kaynak aslında. Bu yeni nesil pırlantalar, doğal bir kaynak olarak doğadan çıkarılmak yerine karbon atomlarının çeşitli makinalarda pırlantaya dönüştürülmüş halidir. Şu an Türkiye’de üretim olmadığı için yurt dışından bu ürünleri getiriyoruz ve burada pırlantalı mücevhere dönüştürüyoruz. Dünya’da yetiştirilmiş taşlara büyük bir talep var çünkü kadınlar bilinçli bir tüketici olarak kimi ülkelerde doğal pırlantadan ziyade bu ürünleri tercih edebiliyorlar. Bir pırlantanın oluşabilmesi için karbon atomlarının yerin 150 km altında yüksek ısı ve basınç altında bir araya gelmesi ve sıkışması gerekiyor. Dolayısı ile bu taşın buradan çıkarılabilmesi için bir enerji sarfiyatı gerekiyor. Biz tüm bunların önüne geçmiş oluyoruz. Doğal pırlantalar ve eko pırlantaların görünümleri birbiriyle tamamen aynı.

‘YENİ TRENDE VE İHTİYAÇLARA UYGUN TASARIMLAR YAPIYORUZ’
Mücevher kültürü son yıllarda hayli değişti ve tasarımlar klasik görünümlerden günlük stile uyum sağlayabilecek şekilde değişti. Koleksiyonlarınız nasıl şekilleniyor?

Simge Güzeliş Kaynar: Değişik altın renkleriyle ürünlerimizi kombinleyerek aslında gündelik yaşama sokmak istiyoruz pırlantayı. Biz mücevherlerin kişiler tarafından gün içinde de kullanılmasını istiyoruz. Çünkü takı sizi yansıtabilen en önemli şey. Bu tercihler size aitlik sağlıyor ve sizi yansıtıyor. Dolayısı ile kasalarda saklayıp tutmak yerine her gün kullanabileceğiniz bir işlevsellik kazandırıyoruz. Yeni trende ve ihtiyaçlara uygun tasarımlar yapıyoruz. Sarı, kırmızı ve beyaz altın ile kombinleyerek farklı tasarımlar ortaya çıkarıyoruz.

‘ŞU ANDA DÜNYADA VE TÜRKİYE’DE BİR BAGET PIRLANTA MODASI ÇOK GÜNDEMDE’
Mücevher sektöründe moda trendlerini ne belirliyor?

S.G.K: Şu an aslında biraz karışık bir dönem. Bundan bir 20 sene önce sadece beyaz altın çıkıyordu. Dolayısı ile beyaz altın ile üretilmiş mücevherler oluyordu. Sonrasında sarı altına bir eğilim oldu. Şu an her türlü ürün kullanılabiliyor. Eskiden sadece yuvarlak kesim tercih edilirken insanlar artık özgün olmak istediği için kare, dikdörtgen, baget ya da damla pırlanta gibi farklı taş kesimlere de yönelebiliyorlar. Ünlülerin tercihinin modaya etkisi çok büyük. Şu anda dünyada ve Türkiye’de bir baget pırlanta modası çok gündemde. Kişiler daha özgün olması açısından kendi yarattıkları tasarımları da hayata geçirmek istiyorlar. Bildiğimiz klasik tek taş pırlantalar her zaman ölümsüz ama genel kullanıma baktığımız zaman mücevherde herkesin kendi kişisel hayatını yansıtan tercihleri olduğunu düşünüyorum.

‘YETİŞTİRİLMİŞ PIRLANTALAR, DOĞAYA DAHA AZ ZARAR VERİYOR. EN BÜYÜK TERCİH EDİLME SEBEPLERİMİZDEN BİRİ BUDUR.’
Tasarımlarınızı nasıl oluşturuyorsunuz? İnsanlar Eko Pırlanta markasını ve bir başka deyişle Yetiştirilmiş Pırlanta’yı neden tercih etmeli?

M.G.B: Eko Pırlantalar fiziksel, kimyasal ve optik olarak doğal pırlantalarla aynı etkiyi gösterdiği için çıplak gözle ayrılamıyor. Doğaya daha az zarar veriyor. En büyük tercih edilme sebeplerimizden biri budur. Bu taşlar sonradan üretildiği için, doğal bir kaynak olmadığı için fiyatları da doğal pırlantaya kıyasla çok daha uygun oluyor. Tüketim aslında bir bilinçtir. Tükettiğimiz her şey bizim hayata bakış açımızı da yansıtır. Gelecek nesillerin amacı sadece pırlanta takmak değil ise ve ekolojik faydayı da düşünüyorlarsa Yetiştirilmiş Pırlantayı tercih edeceklerini düşünüyorum. Tek taşa ağırlık vermek ile birlikte klasik tasarımları altın zincirler ile kombinleyerek farklı bir şeyler ortaya çıkarmak istedik. Yetiştirilmiş Pırlantaların tamamı uluslararası sertifikalara sahip. Doğal pırlantalar tarafsız kuruluşlar tarafından derecelendiriliyor. Pırlantaların 4C kriterleri vardır. Pırlanta satın alan herkes bunu bilir. Bunlar Karat (Carat weight), Renk (Color), Berraklık (Clarity), Kesim (Cut)’dir. Dolayısı ile bu 4 skalayı pırlantayı aldığımız zaman sertifikasında görmek gerekir. Aynı şekilde bu doğal pırlantalar gibi eko pırlantalarda dünyada geçerliliği olan aynı kuruluşlar tarafından sertifikasyona tabi tutuluyor. Şu an daha çok tek taş modasına yönelmiş olsak da ilerleyen dönemlerde farklı renk pırlantaları da modellerimiz arasına sokmayı düşünüyoruz. Laboratuvarlarda üretilmiş pırlantaların en büyük avantajlarından biri de hangi tesiste, hangi saatte sertifikasyona sokulduğu, hangi dakikada üretildiği gibi şeffaf bilgilere de erişme şansınızın olması. Bazı kişiler bu bilgileri çok önemseyebiliyor.

Web: www.ekopirlanta.com
 

Melissa Güzeliş Boyacı ve Simge Güzeliş Kaynar

Melissa Güzeliş Boyacı ve Simge Güzeliş Kaynar: Yetiştirilebilir Pırlantalar, Fiziksel, Kimyasal ve Optik Olarak  Doğal Pırlantalarla Aynı Etkiyi Gösterir Simge Güzeliş Kaynar-Melissa Güzeliş Boyacı