Türk mobilya sektörünün lokomotif firmalarından olan ve şu an üçüncü kuşağın yönetimindeki Merit Mobilya, kendini sürekli yenileyen vizyonuyla ve sergilediği yenilikçi yapısıyla dikkatleri üzerine çekiyor. Heavy Classic denilen ağır oymalarla ve ağır işçiliğin yer aldığı mobilya üretimleri ile adından söz ettiren Merit Mobilya, 2019 yılında ise Hyper Luxury kavramı altında mobilya tasarımlarına ağırlık verdi. Merit Mobilya Yönetim Kurulu üyesi ve Dion Furniture Design Yönetim Kurulu Başkanı Murat Köseoğlu, 2019 IMOB Fuarı’na iddialı bir stantla katılan, tasarımlarıyla yurtiçi ve yurtdışından katılan profesyonellerin büyük dikkatini çeken markalarının fark yaratan özelliklerini ve hedeflerini Klass’a anlattı.
“Merit Mobilya, ‘Heavy Classic’ dediğimiz ve ağır klasik olarak tanımladığımız koltuk, mobilya ve yatak odası gruplarını bünyesinde bulunduruyor. 2019 yılında ise ‘Hyper Luxury’ vurgusuyla ve tasarımlarımızla fark yaratacağız”
Murat Bey, 1986 yılında kurulan Merit Mobilya Türkiye’nin en eski ve özel mobilya markalarından bir tanesi. Size göre Merit Mobilya’nın en önemli farkları nelerdir?
Her firma gibi Merit Mobilya’nın da kendine has özellikleri var. Biz üçüncü jenerasyon olarak firmamızın başındayız. Bu mesleğe dedemin yanında başladım. Aile şirketi olarak devam ediyoruz ve üçüncü jenerasyon olarak artık yönetimi devraldık. Daima yeniliği kendisine hedef koymuş bir firmayız. Yeniliğe hep açık, vizyon sahibi olduğumuzu düşünüyoruz ve kendimizi de bu doğrultuda sürekli yeniliyoruz. önemli tasarımcılarla çalışıyoruz. Bunları tecrübe ile birleştirdiğimiz zaman başarıyı elde etmiş oluyoruz.
Konsept olarak Merit Mobilya’nın tarzı nedir ve hangi tasarımlara ağırlık veriyor?
Merit Mobilya, ‘Heavy Classic’ olarak tanımladığımız koltuk, mobilya ve yatak odası gruplarını bünyesinde bulunduruyor. Bu sene 2019 IMOB fuarına ‘Hyper Luxury’ vurgusuyla katılım sağladık. Merit’in “Hyper Luxury” vurgusu altında çıkardığı koleksiyonlarında daha çok pirinç, cam, epoksi tarzı kullanılan lüks malzemeler, son derece özel tasarımlar müşterilerimiz ile buluşuyor.
“LüKSüN ALTINI BİR KEZ DAHA çİZİYOR VE KENDİMİZİ DİĞER FİRMALARDAN BİRAZ DAHA AYRIŞTIRMAK İSTİYORUZ”
Hyper Luxury kavramının tam olarak ne olduğunu ve bu kavram altında hazırladığınızın koleksiyonunuzun detaylarından bahsedebilir misiniz?
Bugünlerde herkes luxury kelimesini kullanmaya ve kendini o şekilde tanıtmaya başladı. Ne kadar düşük kalitede de yapsa luxury dediği zaman marka değerini oraya çıkartıyor. Biz buna biraz daha farklı bir anlam katarak ‘Hyper Luxury’ dedik. çünkü lüksün altını bir kez daha çiziyor ve kendimizi diğer firmalardan biraz daha ayrıştırmak istiyoruz. Ve de gelen tepkiler doğrultusunda bunu başardığımıza inanıyoruz. Ekip olarak gerçekten iyi bir iş çıkarttık.
Bu özel koleksiyonumuzda füme tonları, Leopar desenler ve pirinç ağırlıklı bir koleksiyon oldu. Cam, ayna, bronz aynalar (eskitme aynalarla beraber) ağırlıklı tasarımlar göze çarpıyor. Renk olarak geçen iki senede olduğu gibi bu sene de yine antrasit gündemde.
Devamı ve daha fazlası Klass Magazin Şubat sayısında..