Yaşam Koçu ve İlişki Danışmanı Ayça Akbaş, kadın-erkek psikolojisi konusundaki bilgi ve deneyimlerinin yanı sıra tiyatro ve oyunculuk geçmişi ile dikkat çekiyor. Her şeyin insanı tanımaktan ve anlamaktan geçtiğini vurgulayan Ayça Akbaş özel hayatı ve iş hayatında sorunlar yaşayan kişilerin çocukluk öykülerini dinleyerek kişilik analizlerini yapıyor. Bu özelliklerinin yanında kitap ve senaryo yazarlığı yapan, yakın zamanda da ikili ilişkiler ve aile üzerine yeni bir kitap kaleme almayı düşünen Ayça Akbaş ile kadın ve erkeğin ilişkiden beklentilerini, ilişkilerde yapılan en önemli yanlışları, mutlu bir evlilikte cinselliğin rolünü ve mutlu ilişkinin sırlarını Klass okurları için konuştuk.
Ayça Hanım, tiyatro ve oyunculuk geçmişinizin ardından aldığınızın eğitimlerle ilişki danışmanlığı ve yaşam koçluğu yapmaya başladınız. Sizden bu konuda destek almak isteyen insanlarla nasıl bir çalışma yapıyorsunuz?
İnsanlar genelde özel hayatlarında ya da iş hayatlarında yaşadıkları sorunlarla bana başvuruyor. Kişiyi öncelikle karşıma alıp analiz ediyorum. çocukluk öyküsünü dinleyip nasıl bir ailede yetiştiğini soruyorum. Daha sonra bu bilgiler ışığında bir değerlendirme yaptıktan sonra kişiyi ikinci görüşmeye çağırıp önerilerde bulunuyorum. Her insan özeldir ve her hayatın içinde farklı dinamikler vardır.
“EVLİLİKTEN öNCEKİ EN öNEMLİ DETAY MüMKüN OLDUĞU KADAR UZUN SüRE FLöRT ETMEK.”
Sizce ilişkilerde yapılan en önemli yanlışlar nelerdir?
İnsanların önce kendilerini tanımaları ve ne istediklerini bilmeleri gerekiyor. Bunu yaptıktan sonra da karşı tarafı dinleyip onun ne istediğini anlamalı. Yaptığımız en büyük yanlış bir adamla veya kadınla birlikte olurken hoşlanmadığımız şeyleri gördüğümüz takdirde bunları göz ardı etmek ya da değiştirmeye çalışmak. Bu kendimize ve karşımızdaki kişiye yapacağımız en büyük haksızlık olur. Herkesin ayrı bir birey olduğunu kabul etmemiz gerekiyor. Evlilikten önceki en önemli detay mümkün olduğu kadar uzun süre flört etmek. Bu size karşınızdaki insanı daha iyi tanıma fırsatı verir. Hepimizde bir hırs vardır. Bir ilişkiye başladığımızda onu sürekli devam ettirmek isteriz. Kötü bile olsa aslında onu kabul ediyoruz ve zamanla alışkanlık haline getirerek kanıksıyoruz. Evlendikten sonra da karışımızdaki kişinin hiç istemediğimiz bir yüzüyle karşılaşıyoruz.
Bir kadın ve bir erkeğin ilişkiden beklediği en temel şey nedir?
Kadınlar ilgi görmek erkekler de övülmek istiyor. Kadınlar erkeği takdir etmediği ve her şeyi kendisi üstlenmeye çalıştığı zaman erkek orada kendisini yetersiz hissediyor. Sonuçta yeterli olduğu alana, başka bir insana yöneliyor. Erkek de kadına biricik olduğunu hissettirmediği zaman kadın da biricik olduğunu hissettiği alana yöneliyor. Bu durum sorunu çözmemekle kalmayıp daha da zorlaştırıyor çünkü başka insanlarda da başka sorunlar yaşatıyor. Aslında problem insanın kendi içinde, ilişkide değil. Bana göre her ilişki kurtarılabilir.
Devamı ve daha fazlası Klass Magazin Kasım sayısında...