Hobi olarak başladığı modellik hayatı Türkiye’ye gelmesiyle birlikte profesyonel bir mesleğe dönüşen Senegal asıllı Fransız Model Oumou Barre, dünyaca ünlü Model Naomi Campbell’e benzerliğiyle dikkatleri üzerine çekiyor. Sporcu kimliğinin ona kazandırdığı güzel fiziğiyle modellik yolunda ilerleyen ve birçok projenin gözde ismi olan başarılı model şimdilerde ise yeni hedeflerin ve başarıların kapılarını aralıyor. Türkiye’ye olan hayranlığını her fırsatta dile getiren ve burada yaptığı çalışmalarla adını tüm dünyaya duyurmak istediğini belirten Oumou Barre, modellik hayatına başlama öyküsünü ve hedeflerini Klass’a anlattı.
“Bugüne kadar hep Naomi Campbell’a benzetildim ve bu benzetilme benim hayatımı değiştirdi diyebilirim. Şimdi ise onun kadar tanınan başarılı bir model olmak için çalışmalarımı gerçekleştiriyorum.”
Modellik alanında dünyaca ünlü Naomi Campbell’a benzerliğinizle dikkatleri üzerinize çekiyorsunuz ve başarılı bir çizginiz var. öncelikle Oumou Barre kimdir, modellikten önce neler yapardı, öğrenebilir miyiz?
Ben Senegal asıllı Fransız vatandaşıyım. Babam eski Fransız Milli Basketbolcusu, annem eski atletizimciydi. Sporcu bir aileden geldiğim için hem okuyordum hem basket oynuyordum. Sonrasında mimarlık okudum ve basketbola devam ettim. Okul bitti ve mimarlık yapmaya başladım. Onun yanında modellik teklifleri de geliyordu. çevremdekiler modellik konusunda bana hep destek veriyorlardı. Kısa bir süre modelliği denedim ama devam etmedim. Arkadaşlarım bana Türkiye’ye gitmem konusunda önerilerde bulunuyorlardı. Burada daha iyi işler yapabileceğimi söylüyorlardı. Türkiye’ye daha önce hiç gelmemiştim ve Türkçe de bilmiyordum. Ama merak ediyordum. Buraya gelmeden önce dünya çapında yapılan Elite Model Look yarışmasına katılıp ikinci olmuştum. Daha sonrasında modellik yapmadım. Buraya gezmek için geldiğimde bana sürekli neden modellik yapmadığımı soruyorlardı. İlk önce bir deri firmasında çalışmaya başladım. Ama arkadaşlarım benim daha iyi yerlerde olabileceğimi söylüyorlardı ve bu yüzden ajanslara katılmamı teklif ediyorlardı. O zamanlar Türkiye’de hiçbir şey bilmediğim için ajansları da bilmiyordum. Bir ajansa kayıt yaptırdım. Yavaş yavaş teklifler gelmeye başladı. Dizilerde de rol aldım. Benim ilk rol aldığım dizi Güllerin Savaşı’ydı. Sonra Paramparça, Kiraz Mevsimi gibi dizilerin yanı sıra sinema filmlerinde de roller aldım. Buralarda yaptığım çalışmaların ardından beni gören farklı ajanslar da bana iş tekliflerinde bulunuyorlardı.
“İNSANLAR BENİ NAOMI CAMPBELL’A BENZETİYORLAR”
Peki, Türkiye’de kalmaya nasıl karar verdiniz?
5 yıl önce Türkiye’ye gezmek için gelmiştim. Ama sonrasında yaptığım çalışmaların ardından ve ajanslarla iş birliğine başladıktan sonra insanlar bana modelliğimle alakalı çok güzel tepkiler vermeye başladı. Beni sürekli Naomi Campbell’a benzetiyorlardı. Ben de neden daha iyisi olmasın dedim ve bu yönde çalışmalar yapmak istedim. Sonrasında da Türkiye evim oldu.
Naomi Campbell’a benzetilmeniz ile ilgili siz ne düşünüyorsunuz?
Bazen resimlerine baktığımda kendimi benzetiyorum. Ama tabi onun daha güzel olduğunu düşünüyorum.:)
Röportaj: Erdi Kartal
Devamı ve daha fazlası Klass Magazin Temmuz sayısında..