Nazan Eke : “Her Yaşadiğimiz An Mutluluk Dolu”

Nazan Eke : “Her Yaşadiğimiz  An Mutluluk Dolu” Nazan Eke : “Her Yaşadiğimiz An Mutluluk Dolu”

Alyalina Kozmetik Yönetim Kurulu Başkani Nazan Eke, Can Dostlari Papi Ve Zeytin İle Kurduğu Güçlü Baği Klass’a Anlatti Kaliteli ve yenilikçi ürünleriyle doğrudan satış sektöründe yer alan ve dünya markası olma yolunda emin adımlarla ilerleyen Alyalina Kozmetik Yönetim Kurulu Başkanı Nazan Eke, Anneler Günü’nü patili dostlarıyla birlikte kutluyor. Biri 7, diğeri de 3 yaşında olmak üzere; Papi ve Zeytin adında iki köpeği ile birlikte mutlu bir yaşam süren Nazan Eke, “Bana koşulsuz sevgiyi öğreten evlatlarım sayesinde sevginin bendeki değeri daha da arttı. Sevgimi daha fazla dile getirir oldum.” diyor. Aynı zamanda sivil toplum kuruluşlarına bağışlarda bulunarak hayvan sevgisinin en güzel örneğini sunan Nazan Eke ile minik dostlarına olan aşkını ve onları sahiplenme hikâyesini Klass okurları için konuştuk.  


Nazan Hanım, minik dostlarınızı bebeğiniz gibi gördüğünüzü ve onlara büyük bir ehemmiyetle yaklaştığınızı biliyoruz. Minik dostlarınızı bebeğiniz gibi görmenizin sebebi nedir?
Koşulsuz sevgiyi öğreten can dostlar ile vakit geçirmeye başlayan herkes onları bebekleri, evlatları gibi görür zaten. Büyümeyen çocuk onlar, enerjileri bize hayatı daha çok sevdiriyorlar diyebilirim.

Evcil hayvanlarınızla aranızda güçlü bir bağ olduğunu biliyoruz. Sevgi içeren bu bağı okuyucularımızla da paylaşır mısınız?
İnsan evlatlarının sevgisini kelimelerle ifade edebilir mi bilmiyorum aslında. Bizim iki oğlumuz var. Biri 7 yaşında Papi, diğeri 3 yaşında Zeytin. Yaramazlar, bir o kadar da hayat dolular. Eşim eve akşamları geldiğinde ödül almazlarsa ortalığı ayağa kaldırıyorlar. Anlayacağınız şımarıklık diz boyu. Ama ne yaparlarsa yapsınlar bizim için çok özel, her yaşadığımız an mutluluk dolu.  İş seyahatlerimiz sonrası eve geldiğimizdeki özlem dolu sarılmalar muhteşem.

“YARAMAZLAR, BİR O KADAR DA HAYAT DOLULAR”

Vaktinizin ne kadarını minik dostlarınıza ayırırsınız?
Sabah uyandığımda gözümü açtığım andan işe gidene kadar onlarla vakit geçiriyorum. Akşam eve gelip yatana kadarki süreçte de hep birlikteyiz. Hafta sonları da bir günü genelde onlarla birlikte geçirmeye özen gösteriyorum.
Onları sahiplenme sürecinden bahseder misiniz? Evcil hayvan sahiplenmeye nasıl karar verdiniz?
İlk köpeğim Fıstık, 2000 yılında doğum günümde hediye olarak hayatıma girmişti ve 16 yıl birlikte çok mutlu yaşadık. Fıstık vefat ettikten sonra geçmeyen bir üzüntü ve acı vardı. Bir daha hayvan sahiplenemem, o acıya dayanamam dediğim noktada kız kardeşim büyük oğlumuz Papi’yi bize getirdi. Biri onu sahiplenene kadar bizde kalmasını istedi. Dört haftada 4 ev değiştirmiş ve yalnız kalmaktan çok korkar bir haldeydi. Yoğun iş hayatım olmasına rağmen her yere Papi ile gitmeye başlamıştım. Biz ona alıştık o bize derken başka yuva aramasına gerek kalmadı. Yaklaşık dört yıl sonra Papi’ye bir kardeş gelmesine karar verdik ve internetten araştırma yapmaya başladık.
Antalya’da yeni doğum yapmış bir annenin bebeklerinden biri olan Zeytin’i telefondan görüntülü görüşme sırasında gördüğümde kesinlikle ikinci oğlumuz olmasını istedik. Bir hafta içinde bizimle yaşamaya başlamıştı bile.

Minik dostlarınız sizin çocuklarınız gibi. Onlarla nasıl vakit geçirirsiniz ve başka evcil hayvan sahiplenmeyi düşünüyor musunuz?
Bahçeli bir evde yaşamamız evlatlarımız için büyük avantaj tabi. Evde onlarla beraber bütün gün ilgilenen ablaları Diloş ile canları ne isterse onu yapma özgürlüğüne sahipler. Ben ve eşim evde olduğumuz zamanlarda beş kişilik bir aile olarak her anın keyfini birlikte çıkarmaya çalışıyoruz. Üçüncü kardeş istiyoruz. Adının Tarçın olmasına bile karar verdik. Fakat onun için doğru zamanın gelmesini bekliyoruz.

Anneler Günü ve bugünün en güçlü duygusu olan sevginin sizin için ne anlam ifade ettiğini bizimle paylaşır mısınız?
Bana koşulsuz sevgiyi öğreten evlatlarım sayesinde sevginin değeri daha da arttı. Sevgimi daha fazla dile getirir oldum. Her eve geldiğimde beni kapıda -ne olursa olsun- hep aynı sevinç ve heyecanla karşılamaları anlatılmaz ki! Ancak evde can dostları olanlar anlar bu duyguları. Her yıl onlar sayesinde Anneler Günümü kutluyoruz. Sevgili eşim ve evlatlarım ile bu özel günü yaşamak harika bir duygu, sevmenin ve sevilmenin değerini yaşatan aşklarım onlar.
“CANLAR İÇİN YAPILAN HİZMETLERE MADDİ-MANEVİ KATILMAYA ÇALIŞIYORUM”

Sokaktaki ve barınaktaki hayvanlarla ilgili neler yapıyorsunuz?
İşyerimizin etrafında sokak köpekleri fazlaca, elimizden geldiğince onları besliyoruz. Hatta içlerinden birisi iki yıldır sürekli işyerimizin bahçesinde olduğundan adını ‘Karam’ koyduk. Biz mi ona bakıyoruz, o mu bizi koruyor bilinmez. Ayrıca hayvansever gruplarda ameliyat olacağı duyurulan canlara elimden geldiğince maddi olarak da destek olmaya çalışıyorum. Üye olduğum bir sivil toplum örgütünde canlar için yapılan hizmetlere maddi-manevi katılmaya çalışıyorum. Can dostlarımızla ilgili tek isteğim, onlarca sokağa veya barınağa bırakılan evlat varken satın alınmamaları! Kısa süreli heves uğruna alıp sokağa atılanları gördükçe ve barınaklarda yaşanan olayları öğrendikçe üzüntüm daha da artıyor. Umarım daha bilinçli bir şekilde sahiplenmeye başlayan