Nerede Olursak Olalım Kader Bizi Bir Araya Getirecekti

Nerede Olursak Olalım Kader Bizi Bir Araya Getirecekti Nerede Olursak Olalım Kader Bizi Bir Araya Getirecekti

Yazar Sertaç Baycan ile kendisi gibi Yazar ve Şair Olan Eşi Ann Meryem Baycan beyaz perdeye taşıyacakları tanışma hikayelerini Klass okurları için anlattı...

Rüyalarında gördüğü ve kitabında tarif ettiği aşkı yaşamak ve bulabilmek için Hindistan’dan Türkiye’ye geldi ve ülkemizde yaşamaya başladı. İstanbul’da yaşamaya başladıktan sonra ise rüyalarının kahramanı ile tanıştı. Sinema sektöründeki başarılı projeleriyle tanıdığımız senarist ve yönetmen Sertaç Baycan ile kendisi gibi yazar ve şair olan Hindistanlı Ann Meryem Baycan bir tesadüf sonucu tanıştıkları kafede farkında olmadan masalsı bir aşk hikayesinin baş kahramanları oldu. O sıralar ruh eşini arayan bir kadının mistik hikayesini anlattığı kitabını beyaz perdeye taşımak için senarist arayışında olan Yazar ve Şair Ann Meryem Baycan bu tesadüf ile beraber yıllardır rüyalarında gördüğü ve daima Türkiye’de olduğuna inandığı kişiyi tanıyarak ona ilk bakışta âşık oldu. Bu tanışma öncesinde uzun yıllar hayat arkadaşı arayışı içerisinde olan çift edebiyat ve sinema ekseninde gelişen destansı aşk hikayelerini Klass’a anlattı. 

Ann Meryem Baycan:

20 yıl öncesinden itibaren rüyalarımda sürekli gördüğüm bir adam vardı. Bu rüyaya bir anlam yükleyip bu kişinin benim ruh eşim olduğuna kanaat getirdim. Seyahat ettiğim yerlerde sürekli o insanı aradım. 2006’da iş için İstanbul’a geldiğimde Sultan Ahmet’ten yükselen ezan sesini duydum. Rüyalarımda gördüğüm ve hayalini kurduğum o kişinin de ezanla bir bağlantısı vardı.

 

Sertaç Baycan:

“Sohbetimiz esnasında kitabının senaryolaştırılmasını istediğini öğrendim. İngilizce bilen ve İngilizce senaryo yazan birisi olarak bu hayalini gerçekleştirebileceğimi düşündüm ve kitabı okumaya başladım. Bu süreçte aramızdaki ilişki bir yandan iş gereği devam ederken diğer yandan aşka dönüşmeye başlamıştı. Kitabı okurken Ann’ın kitabında yarattığı kahramanının bire bir tarif ettiği bir sayfaya denk geldim. O satırları okuduğumda beni tarif ettiğini gördüm.”

 

Leyla ile Mecnun, Ferhat ile Şirin, Romeo ile Juliet gibi büyük aşklar hafızalarımızda yer alırken 2019 yılında ise Sertaç-Ann aşkı karşımıza çıktı. İnanılmaz bir aşk hikayesinin kahramanlarısınız.. Sizin büyük aşkınız nasıl başladı?

ANN MERYEM BAYCAN: 20 yıl öncesinden itibaren rüyalarımda sürekli gördüğüm bir adam vardı. Bu rüyaya bir anlam yükleyip bu kişinin benim ruh eşim olduğuna kanaat getirdim. Seyahat ettiğim yerlerde sürekli o insanı aradım. 2006’da iş için İstanbul’a geldiğimde Sultan Ahmet’ten yükselen ezan sesini duydum. Rüyalarımda gördüğüm ve hayalini kurduğum o kişinin de ezanla bir bağlantısı vardı. Duyduğum ezan sesinden sonra İslam dinini merak edip araştırmaya başladım. İslam dininden çok etkilenerek Müslüman olmaya karar verdim. Türkiye çok mistik bir ülke. Bu toprakların beni çağırdığını daima hissetmiştim. Ruh eşimi bulmam için Allah’a sürekli dua ediyordum. Dua ettikçe Allah bana bir umut verdi ve ben de bu umudun peşinden gittim. Bu süreçte kendi arayışımdan ilham alarak ruh eşini arayan bir kadının hikayesini anlattığım “Sand and Sea” isimli bir kitap yazdım. Kitabımda mekân olarak İç Anadolu bölgesini seçtim. Bu derin arayışla ilgili yazdığım birçok şiirim de var. Geçen senelerin ardından geçtiğimiz Mayıs ayının sonlarında Türkiye’ye gelerek temelli kalmak üzere yerleştim. 15 Haziran’da da Sertaç’ı tanıdım. Ona ilk görüşte âşık oldum diyebilirim. Sesini duyunca sesinin, eline dokunduğumda elinin bana hiç yabancı gelmediğini hissettim. Uzun zamandır tanıdığım bir adam karşımda duruyordu sanki. Böyle olmasına rağmen bunu ona söylemedim. Bazı insanlar âşık olup Allah’ı bulur bazı insanlar da önce Allah’ı bulup sonra âşık olur. Ben önce Allah’ı bulup sonra âşık oldum. Eşimin ve bir din görevlisinin huzurunda Kelime-i Şehadet getirerek tam anlamıyla Müslüman oldum.

 

“O SATIRLARI OKUDUĞUNDA BENİ TARİF ETTİĞİNİ ANLADIM”

Sertaç Bey, Ann Hanımla masalsı bir tanışma hikayeniz var. Bu hikâyeyi bir de sizden dinleyebilir miyiz?

SERTAç BAYCAN: Kader bizi bir araya getirdi diyebilirim. Kader aşıklarıyız biz. 15 Haziran'da Caddebostan'da bir kafede tesadüfen tanıştık ve o günden beri de beraberiz. Eşimin de yazar olduğunu ve derin bir kişiliğe sahip olduğunu öğrenince kendisinden çok etkilenmiştim. Karşılaştığınız insandan bu enerjiyi alabilmek ilişkinizin devamı açsından önemli. Tanıştığımızda kendisinin ruh eşini aradığını bilmiyordum. Sohbet esnasında kitabının senaryolaştırılmasını istediğini öğrendim. İngilizce bilen ve İngilizce senaryo yazan birisi olarak bu hayalini gerçekleştirebileceğimi düşündüm ve ertesi gün kitabını okumaya başladım. Bu süreçte aramızdaki ilişki bir yandan iş gereği devam ederken diğer yandan aşka dönüşmeye başlamıştı. Kitabı okurken Ann’ın kitaptaki kahramanının aradığı kişiyi bire bir tarif ettiği bir sayfaya denk geldim. Ann orada aradığı kişiyi bütün fiziksel özellikleriyle detaylı bir şekilde anlatıyordu. O satırları okuduğumda beni tarif ettiğini gördüm. Ann gibi ben de derin düşüncelere sahip maneviyata önem veren bir insanım. Bütün bunları yaşamak aslında tuhaf bir duygu. Aşkımız hızlı bir şekilde gelişti ve Ann ile Hindistan’a giderek 19 Ağustos 2019 tarihinde evlendik. Yüzüklerimizin içerisine yazdırdığımız 19 Ağustos tarihindeki 8 rakamı da sonsuzluk işareti şeklinde tasarlattık.  Daha sonrasında da 30 Ağustos 2019’da memleketim Zonguldak’ta geleneksel bir düğün yaptık.

 

“GELECEK PLANLARIMIZ DA DAHA çOK AŞK, DAHA çOK ŞİİR, DAHA çOK KİTAP VE SİNEMA FİLMLERİ VAR”

Sertaç Bey ile birbirinize benzediğinizi düşünüyor musunuz?

A.M.B: Birbirimize gerçekten çok benzediğimizi düşünüyorum. Tesadüflerin ikimizin hayatında büyük önemi var. Ben çocukken sürekli rüyalar gören ve bu rüyalara anlamlar yükleyen bir insandım. Evlilik teklifi yaparken bile ezanın okunması bizi çok duygulandırdı. Hayatımızın bazı özel anları da sık sık ezana denk geliyor. Bütün bunların bir mesaj olduğunu düşünüyoruz. Karakterlerimiz birbirine o kadar benziyor ki bazen kendimde sevmediğim bir şeyi kendisinde görebiliyorum. Tuhaf yani. Bu arada biz Hintliler rakamlara anlam yüklemeye çok düşkünüzdür. Hindistan numerolojinin ana vatanı diyebilirim. Numerolojimiz de birbirimize çok uyumlu. Ruhsal yetilerin var olduğuna ve bu sayede tanıştığımıza inanan bir çiftiz. Kalpten geçen dilek ve hislerin gerçek dünyaya bir şekilde yansıdığını düşünüyoruz.

 

Röportaj:Muammer Kapucuoğlu

Fotoğraf:Yavuz Kaynar

Mekan: çırağan Palace Kemphinski

 

Devamı ve daha fazlası Klass Magazin Aralık sayısında...