Oyunculukta Zor Rolleri ve Zor Karakterleri Canlandırmayı Seviyorum

Oyunculukta Zor Rolleri ve Zor Karakterleri Canlandırmayı Seviyorum Oyunculukta Zor Rolleri ve Zor Karakterleri Canlandırmayı Seviyorum

Ünlü Oyuncu Adnan Koç, yeni projelerini Klass’a anlattı...

Müzik tutkusu ve oyunculuk yeteneği ile sanat camiasının en önemli isimlerinden birisi olan Adnan Koç, başarılarla dolu kariyerine, önemli bir reytinge imza atan “Sevmiş Bulundum” filmiyle adım attı. Daha sonrasında “Muhteşem Yüzyıl” dizisinde Behram Paşa karakteriyle tanıdığımız Adnan Koç, bu projeden sonra ilk yurt dışı macerasını Rusya’da yaşadı ve gösterdiği performansla Rusya’da “yılın en iyi erkek oyuncusu” adayı oldu. Türkiye’de aldığı önemli ödüllerle de adından bahsettiren, başarısını kanıtlayan ve aynı zamanda bir Türk müziği sanatçısı olan Adnan Koç ile oyunculuk kariyerini, müzik tutkusunu, yeni projelerini ve başarısının sırrını Klass okurları için konuştuk.

 

Adnan Bey, hem şarkıcı hem de oyuncu kimliğinizle sanat dünyasında oldukça sevilen bir isimsiniz. Bu zamana kadar olan oyunculuk ve müzik kariyerinizden bahsedebilir misiniz?

İstanbul’a 2003 senesinde geldim. Hayalim daima şarkı söylemekti. Musiki Cemiyeti’nde müzik eğitimi aldım ve katıldığım bir ses yarışmasında birinci oldum. O dönemde çevremden oyunculuk teklifleri almaya başlamıştım. Gelen teklifleri değerlendirdikten sonra ilk sözleşmemi Tümay özokur ile imzaladım. Bir ay sonra da televizyonda önemli bir reytinge imza atan “Sevmiş Bulundum” adlı TV filminde oynadım. İlk film tecrübemden sonra “Tor” yapım ile çeşitli film anlaşmalarına imza attım. Bu süreçte 12 filmde rol aldım. 2008 senesinde bir albüm çıkardım. 2009 yılında oyunculuk kariyerimde Gülden Avşaroğlu’nun vesile olduğu Muhteşem Yüzyıl süreci başladı. Muhteşem Yüzyıl’da Behram Paşa karakteriyle tanınınca Rusya’dan oyunculuk teklifi aldım. 2015-16 yıllarında Rusya’da reyting rekorları kıran “Vostok-Zapad” (Doğu-Batı) dizisinde Türk bir doktoru canlandırdım. Bu projede kendi kapasitemin ve başarabileceklerimin farkına vardım. Dizi Rusya dışında altı ülkede yayınlandı. Bu dizideki performansımla Rusya’da “yılın en iyi erkek oyuncusu” adayı olmuştum. Benim için müthiş bir gurur kaynağıydı. Bu başarım Sabah gazetesinde de manşet olmuştu.

 

“ALDIĞIMIZ öDüLLER BİZE MOTİVASYON SAĞLIYOR”

Türkiye’de hangi ödülleri kazandınız?

Türkiye’de önemli ödül törenlerinde Türkiye’yi Dünyada En İyi Temsil Eden Oyuncu ödülü, Uluslararası Başarı ödülü ve En İyi Korku Filmi Erkek Oyuncu ödülü’nü aldım.  Oyunculukta takdir ve alkış çok önemlidir. Aldığımız ödüller bize motivasyon sağlıyor. çevrenizdeki insanların varlığı sizi mutlu ediyor. Bu sebepten dolayı bu tarz gecelere vesile olanlara çok teşekkür ediyorum.

 

“HEM MüZİK HEM OYUNCULUK ALANINDA YETENEKLİ OLDUĞUM İçİN çOK ŞANSLIYIM”.

Hem oyunculuk hem de şarkı söyleme yeteneği olan nadir kişilerden birisiniz. Şarkıcılıkta ve oyunculukta bundan sonraki planlarınız nelerdir?

Müziği bir hastaya bağlanan seruma benzetiyorum. Müzik beni motive ediyor ve güçlenmemi sağlıyor. Oyunculuk sizi yorarken müzik dinlendiriyor. Müzikte icra ettiğiniz eserin karşılığını hemen alabiliyorsunuz. Dizide durum böyle değil. Her zaman bir belirsizlik hakim. Ben zamanın ruhuna inanan biriyim. 2020 yılı sonrasında yeni filmlerle ilgili projelerimiz var. Filmlere  hem oyuncu hem de yapımcı olarak ağırlık vermeyi düşünüyorum. Oyunculukta dişli rolleri ve karakterleri canlandırmayı seviyorum. Hayal ettiğiniz kitlelere ulaşmanın en önemli yolu oyunculuk. Müzik yapmanın yaşı ve zamanı yok ama oyunculuk bugün lazım.  Bunların haricinde bir Türk müziği icracısıyım ama her tarzı okumaya çalışıyorum. Türk müziğini gençlere ve çocuklara sevdirecek bir akademi ya da bir yer açmak istiyorum. Hem müzik hem oyunculuk alanında yetenekli olduğum için çok şanslıyım. İki alanda da başarılı olup ödül alan ender oyunculardan bir tanesiyim.

 

Devamı ve daha fazlası Klass Magazin Ekim sayısında...