Yakamoz Restaurant Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Taner Acarkaya’nın hikayesi 1988 yılında geldiği Beylerbeyi’nde başladı. İstanbul’un en nezih semtlerinden birisi olan Beylerbeyi’nde çırak olarak başladığı işletmecilik kariyerinde zaman içerisinde açtığı restoranlarla büyüyerek yediden yetmişe herkesin takdirini kazanan Taner Acarkaya, Kuleli’de bulunan Yakamoz Restaurant’ta misafirlerine kaliteli bir hizmet sunuyor. Kuleli’nin yanı sıra Beylerbeyi ve Kız Kulesi’ndeki şubeleriyle de hizmet veren Yakamoz Restaurant Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Taner Acarkaya ile Yakamoz’un hikayesini, pandemi sürecinde mekanlarına getirdikleri yenilikleri, kendilerini farklı kılan özellikleri ve geleceğe dair hedeflerini Klass okurları için konuştuk.
“Pandemi dönemini kendi adımıza bir fırsata çevirdik diyebilirim. Bu kadar tadilatı isteseydik de yapamazdık. Baştan aşağı mekanımızı yeniledik. Restoranın dekorasyonunu yaptık. Masa ve sandalyelerimizi değiştirdik. Tadilatın bu döneme denk gelmesi bizim için çok iyi oldu.”
“çalışırken daima kendi işimi kurmak istedim. çıraklığını yapmadığın bir işin patronluğunu yapamazsınız. Bu söz benim hayattaki ilkem oldu. Bundan dolayı çalıştığım iş yerinde adeta kendi iş yerim gibi özverili bir şekilde çalışıyordum.”
Taner Bey, İstanbul’un en seçkin semtlerinden birisi olan Beylerbeyi’nde deniz manzaralı şık restoranınızda misafirlerinizi son derece kaliteli bir hizmet sunuyorsunuz. İşletmecilik kariyerinize nasıl başladığınızı ve Yakamoz’un hikayesini sizden dinleyebilir miyiz?
Köy Enstitülerinin devamı olan öğretmen Lisesi mezunuyum. öğretmenliğe terfi etmeden iş hayatına atılmak için İstanbul’a geldim. 1988 senesinde Beylerbeyi’nde geldiğimde Doğanay Gazinosu’nda çalışmaya başladım. Kendi şubemi açmadan önce sektörde uzun yıllar çalışarak çıraklık yaptım. Beylerbeyi’nden başka hiçbir yere gitmedim. Beylerbeyi bana göre İstanbul’un güzelliğini koruyabilen en önemli lokasyonu. çalışırken daima kendi işimi kurmak istedim. çıraklığını yapmadığın bir işin patronluğunu yapamazsınız. Bu söz benim hayattaki ilkem oldu. Bundan dolayı çalıştığım iş yerinde adeta kendi iş yerim gibi özverili bir şekilde çalışıyordum. çalışkanlığımdan dolayı Beylerbeyi’nde herkes beni çok severdi. Buradaki hayata zamanla alıştım ve aidiyet duygusunu geliştirdim. Yıllar içerisinde sırasıyla Kuleli, Beylerbeyi, Kız Kulesi’nde kendi mekanlarımı açmak nasip oldu. Beylerbeyi’nde çırak olarak çalıştığım çeşmidil adlı mekânı da eski patronumdan devraldım. Bütün bunlar benim için birer mutluluk ve gurur vesilesi oldu.
“SOSYAL MESAFEYE DİKKAT EDİYORUZ”
Pandemi sürecinde Yakamoz Restaurant olarak ne tür tedbirler aldınız?
Türk toplumu olarak zaten temiz bir toplumuz. Bu durum korona sürecini daha başarılı bir şekilde atlatmamızı sağladı. Personellerimiz de bu konuda son derece titiz. Personellerimiz sağlık kontrollerinden geçtikten sonra mesaiye başlıyor. Sürecinden başından itibaren onları mağdur etmemek adına elimizden gelen her şeyi yaptık. Misafirlerle aramızdaki sosyal mesafeye dikkat ediyoruz. Pandemi nedeniyle daha önce verdiğimiz açık büfe kahvaltı hizmetimize bir süreliğine ara verdik. Misafirlerimize kahvaltıyı serpme kahvaltı şeklinde sunuyoruz. Personellerimize bu süreçte daima destek olduk.
Yakamoz Restaurant olarak pandemi sürecini nasıl geçirdiniz?
Pandemi dönemini kendi adımıza bir fırsata çevirdik diyebilirim. Bu kadar tadilatı isteseydik de yapamazdık. Tente sistemini yeniledik, restoranın dekorasyonunu yaptık. Masa ve sandalyelerimizi değiştirdik. Baştan aşağı mekanımızı yeniledik. Tadilatın bu döneme denk gelmesi bizim için çok iyi oldu.
Devamı ve daha fazlası Klass Magazin Temmuz sayısında...