Ünlü Saç Stilisti ve Kuaförler Derneği Başkanı Sabit Akkaya, Nişantaşı’nda başladığı kuaförlük mesleğine büyük bir tutku ile bağlı olduğunu belirterek başarısındaki en büyük etkenin güçlü ve kalıcı ekip olduğu vurgusunu yapıyor. Otel kuaförlüğünde başarılı yükselişinin ardından 2014 yılında kendi markasını yaratan Sabit Akkaya, Türkiye’nin en ünlü ve en başarılı modacılarıyla Fashion Week backstage’lerinde çalışmış, güzellik yarışmalarına katılmış ve moda çalışmalarına, dergi, televizyon, trend çekimlerine imzasını atmış, birçok önemli yarışmada jüri üyeliği görevi üstlenmiş bir isim. Seçkin bir müşteri kitlesine hizmet sunan, neredeyse 3 kuşağın saçını tarayan Sabit Akkaya; bugün Swissôtel The Bosphorus, Conrad Istanbul Bosphorus, Raffles İstanbul, Fairmont Quasar Istanbul, Çırağan Palace Kempinski, JW Marriott Hotel Marmara Sea ve Mandarin Oriental Doha içinde yer alan nezih salonlarında hem kadına hem erkeğe yönelik uygulamalarla üst düzey müşteri memnuniyeti odaklı bir hizmet anlayışı benimsiyor. Ünlü Saç Stilisti ve Kuaförler Derneği Başkanı Sabit Akkaya ile başarı sırrını, yeni projelerini ve tercih edilme sebeplerini Fairmont Quasar İstanbul’un büyüleyici atmosferinde Klass okurları için konuştuk.
Sabit Bey, siz kuaförlük sektörünün çok sevilen ve sayılan isimlerinden birisiniz. Gerçekten tüm ünlü isimler, modeller sizinle çalışıyor ve sizi tercih ediyor. Bu kadar çok sevilme ve tercih edilme sebebiniz nedir?
Çok teşekkür ederim. Öncelikle beni onurlandırdınız. Ben hayatım boyunca bana yapılmasını istemediğim şeyi başkasına yapmamaya çalıştım. Yaşam modum böyle. Yakınlarıma, çocuklarıma yapılan işlemleri başkasına da yapmak istemedim yani. Sanıyorum karşılıklı iyi niyet ilişkisinden kaynaklanan bir sevgi bu. Yılların verdiği bir tecrübe de var tabi.
Yaptığınız işte tecrübenin önemi var mı?
Kesinlikle. Tecrübe çok önemli. Bir de ben mektepli değilim, alaylıyım. En büyük şansım, Nişantaşı’nda büyümek oldu. Burada aklınıza kimler geliyorsa o dönemin çok kıymetli insanlarıyla beraber yaşamak; sınıf farkı, kültür farkı gözetmeksizin böyle bir ortamda yetişmek bana çok büyük bir tecrübe kazandırdı. Bu büyük bir değer benim için. Çok şanslı hissediyorum kendimi.
Sabit Bey, birçok şubeniz bulunuyor. Öncelikle kaç tane şubeniz var, bunlar nerelerde konumlandırıldı? Yurt dışında da şubeniz bulunuyor mu?
Ben 66 senelik bir müessesenin önce çalışanı, ondan sonra hissedarı oldum ve yaklaşık 13-14 senedir bu kurduğum markanın gerçek sahibi oldum. Ben otel kuaförü olarak tanınıyorum. Otelden kaynaklanan iyi ilişkiler, yapılan doğru hizmetler sizi bir yere götürüyor. İstanbul’da 6 tane şubem var, bir tane de yurt dışında. 5 senedir Katar’da hizmet veriyoruz. Bugün Swissôtel The Bosphorus, Conrad Istanbul Bosphorus, Raffles İstanbul, Fairmont Quasar Istanbul, Çırağan Palace Kempinski, JW Marriott Hotel Marmara Sea ve Mandarin Oriental Doha içinde yer alan nezih salonlarımızda hem kadına hem erkeğe yönelik uygulamalarla müşterilerimizin memnuniyetini sağlıyoruz.
Otel kuaförü olarak tanındığınızı söylediniz. Otellerde olmanızın nedeni nedir?
İstanbul›da dediğim gibi 6 tane oteldeyim. Otellerde olmamın nedeni de şimdi baktığınız zaman otopark sorununuz yok. Hijyen ve hizmet sorununuz yok. Gelen insanları orada istediğiniz gibi ağırlayabiliyorsunuz. Bence otel konsepti apayrı bir şey. Ama otel kuaförü olmak çok zor. Dışarıdan içeriye insan sokmak çok zor bir kere. Onun için oturttuğumuz bir sistem. Oteller tarafından otel yöneticileri tarafından gerçekten sevildim. Böyle kendiliğinden oluşan, gidip bir otel açıp burada bize gelir misin denilen, bu şekilde başlayan bir süreç. Ben de istemeden, kendiliğinden oluşan böyle bir büyüme. Hızlı bir büyüme. Çok da korkuyorum büyürken tabii. Hep böyle yaşanan krizlerde büyüdük. Enteresan bir şey. Tek dikkat ettiğim şey haddimizi bileceğiz. Geldiğimiz yer belli, gideceğimiz bir yer belli.
Bu şubelerde hangi hizmetleri veriyorsunuz?
Saçla ilgili, bakımlarla ilgili bütün hizmetleri veriyoruz. Aynı şekilde hem erkek hem kadın olarak iki tane ayrı dükkân işletme olarak gidiyoruz. Sunduğumuz hizmetleri ‘Yeni bir deneyim’ olarak tanımlıyoruz. Yeni hizmet şekilleri geliştiriyoruz. Tüm salonlarımızda bu modüllerimizi standart olarak sunuyoruz. Sağlık Bakanlığı’nın belirlediği kriterler doğrultusunda hizmet veriyoruz. Salona girişten, alınan hizmetin sonuna kadar ultra hijyen ve maksimum steril bir hizmet ile misafirlerimizi ağırlıyoruz. Geçen sene JW Marriott salon açılışımızda ‘Köklerle Temas’ adında hayal gücümüzün sınırlarını zorlayan bir defile yaptık. Bu defile ile saçlarımız vasıtasıyla hislerimizle bağ kurarız, kadınların örgülerle atalarının bilincine yolculuk yapmasını istedim. Önümüzdeki günlerde markamızın yanına çok yakışan markalar ve değerli isimlerin dahil olduğu çok özel defileler ile kış sezonunun açılışını yapmanın heyecanını taşıyoruz.
‘ÇOK ÇALIŞIYORUM VE EKİBİME
SAHİP ÇIKIYORUM’
Sabit Bey, size göre sizin başarı sırrınız nedir?
Çok çalışıyorum ve ekibime sahip çıkıyorum. Bu bir ekip işi. Ben tek başıma ne yapabilirim? En büyük şansım köklü bir ekibimin olması. Otuz senelik çalışanlarım var. Bu başarı ekipten kaynaklanan bir şey. Zaten markamızın içeriği kumaşına uyan insanı tutabiliyor, kendisi kalabiliyor. Buradaki yapıyı, bizim kültürümüzü almayan insan zaten dayanamayıp gidiyor. Gidip de geri dönmek isteyen çok arkadaşlar da var. Bizim başarımızın en büyük sebebi güçlü ve kalıcı bir ekibimin olması. Güçlü bir ekip dedik. Gerçekten ekibime çok güveniyorum. Hepsi de sağ olsunlar işlerinin başında duruyorlar. Onlar benim karakterimi, yapımı biliyor, ben de onların karakterlerini, yapılarını biliyorum. Bu yüzden gözüm kapalı işleri emanet edebiliyorum ve gözüm arkada kalmıyor. Benden yetişen insanların doğru bir yönetim şekli ile işleri yürütmesi önemli. İnanın hiç gitmesem, aylarca gitmesem gözüm arkada kalmaz. Bana derseniz ki şu şubenizdeki arkadaşınız şu yanlışı yaptı, yanılma payım yüzde 15’tir. O derece güveniyorum. Ekibiniz düzgün olduğu müddetçe, iyi olduğu müddetçe sizde iyi olursunuz. Para bir yere kadar. Ün, şöhret bir yere kadar. Markanız parlar ama mühim olan siz büyüdükçe başarıyı devam ettirmeniz. Büyüdükçe ben oldum, bittim derseniz o zaman bitersiniz. Bu öyle bir meslek ki üzerine hep değer, yenilik katarak ilerlemeniz gerekiyor.
Sabit Bey, siz aynı zamanda Kuaförler Derneği Başkanısınız. Buradaki misyonunuz nedir, dernekte ne tarz çalışmalar yapıyorsunuz?
Benim başka bir misyonum da Kuaförler Derneği Başkanı. Bizim Kuaförler Derneğimiz gerçekten çok elit kuaförlerinin olduğu, herkesin, yani kolay kolay kriterine uymayan insanların dahil olamayacağı bir dernek. Ve burada da her geçen yönetim bir değer kattı. Şimdi bizim en büyük yapılanmamız, değerli markaların hepsini gençlerle bir araya getirip çok güzel işler yapmak. Kuaförlük ile ilgili yüksek lisans eğitimlerimiz yok mesela. Bunları yapıyoruz şimdi. YÖK’ten izin aldık ve Marmara Üniversitesi’nde sınıf açıyoruz. Meslek okulundaki eğitmenleri eğitiyoruz. Boğaziçi’nde L’Oréal iş birliği ile sınıf açtık. Amacımız, mesleğe değer katmak. Benim bu mesleğe çok büyük bir borcum var. Yoktan gelip bu meslek sayesinde var oldum. Bana kazandırdıklarını borç bilirim. İnsan yetiştirmek, meslektaş yetiştirmek istiyorum. Çok büyük bir açık var meslekte. İstihdam sağlayamıyoruz maalesef. Önemli olan insan yetiştirmek ve bu soruna el atmak. Bu dernek bu yüzden çok önemli. Çok güzel işlere imza atıyoruz burada, hepimiz bu ülke için taşın altına elimizi koyacağız.
‘ÇOK GÜZEL PROJELER VAR.
ÇOK HEYECANLI’
Katar’da bir şubeniz olduğunu söylediniz. Yurt dışı için yeni bir projeniz var mı?
Çok güzel projeler var. Çok heyecanlı. Yani burada Dubai var, İngiltere var. Daha önce bir Almanya görüşmemiz var. Şöyle bir şey. Benim bir tane franchise şubem var. O da Katar’da. Bizim gönderdiğimiz, tanıdığımız, yetiştirdiğimiz adamlar çalışacak. O çok önemli. Orada da çok başarılı olduk. Mandarindeydik şimdi level atladık. Konum olarak, lokasyon olarak çok daha iyi bir yere geçiyoruz. Waldorf Astoria’ya geçiyoruz. Biz otellerden dolayı Orta Doğu’da tanınan ve güvenilir bir markayız. Pandemi döneminde bütün salonlar açıldı, ben açmadım. Aradan üç ay geçti yine açmadım. Hijyen point diye bir şey çıkardık, bütün salonları öyle açtık biz. Yani bütün global markaların hepsi gelip orada örnek alıp insanlara sundu bunu. Teker teker salonları bu şekilde açtık ve yetkilerin gelip bunu denetlemesi için, denetlenmemiz için para verdik biz. Nerede yanlış yapıyoruz, nerede doğru yapıyoruz diye. Orada kimsede olmayan sertifikaları aldık biz. Böyle bir marka yani. Amacımız ekibimle, çocuklarıma güzel bir miras bırakabilmek.
Sabit Akkaya : “Sabit Akkaya’nın Başarısının En Büyük Sebebi Güçlü Ve Kalıcı Bir Ekibinin Olmasıdır”
Ünlü Saç Stilisti Ve Kuaförler Derneği Başkanı Sabit Akkaya, Yeni Projelerini Ve Başarı Sırlarını Klass’a Anlattı