ünlü televizyon yapımcısı ve sunucusu Nasibe Erdoğmuş Ekmekcioğlu ve Gülşah Gürkan ülkemizde turizm sektörü kadar yaygın olan sağlık turizmine Türk televizyonlarının Avrupa kanallarından birinde yaptıkları sağlık programıyla büyük katkı sağlıyorlar. Yurtdışındaki vatandaşlarımıza programlarında, alanlarında en başarılı hekim ve uzmanlarla sağlıklı yaşam bilgileri aktaran Ekmekcioğlu ve Gürkan, böylece programlarına katılan sağlık merkezleri, özel klinikler, yaşam merkezleri ve sağlık ürünleri hizmeti veren kuruluşlara da hasta portföylerini geliştirme fırsatı sunuyor. Pek çok tv kanalında programlar yapan ancak sağlık sektöründe uzmanlaşmayı tercih eden başarılı yapımcı ve sunucu Nasibe Erdoğmuş Ekmekcioğlu ve Gülşah Gürkan ile yollarının nasıl kesiştiğini, iş yaşamlarındaki başarılarının sırrını, sağlık turizmine nasıl büyük bir katkı sağladıklarını Klass okurları için konuştuk.
Sizi biraz tanıyabilir miyiz?
Nasibe Erdoğmuş Ekmekcioğlu: Notre Dame de Sion Fransız Lisesi sonrası İstanbul üniversitesinden mezun oldum. Sektöre 2000 yılında ekranlarda sunuculuk yaparak başladım. İlk sunuculuk deneyimim Karadeniz Tv’de sunucunun işten ayrılıp benim sunmamla başladı. Ve sonrasında sunduğum programların yapımcılığını yaparak ilerledim.
Gülşah Gürkan: Lise ve üniversitede uzun yıllar güzel sanatlar alanında eğitim aldım lakin hayalim yaratıcı tarafta değil canlandırıcı tarafta yani televizyon kısmındaydı. çünkü ailemde yapımcı ve yönetmen yakınlarım vardı. O zamanlardan tv’ye karşı bir ilgim oluşmuştu. İşimi, sahada olmayı, iletişimi ve insanlarla ilişki halinde olmayı çok seviyorum.
“BİZCE HEYECAN DUYULMAYAN HİçBİR İŞTE BAŞARILI OLMAK MüMKüN DEĞİLDİR”
İşinizde iki uzman nasıl bir araya geldiniz?
G.G:19 yaşımda, tematik bir kanalda sağlık programı yaparken Nasibe Erdoğmuş Ekmekcioğlu ile tanıştım ve beni keşfetti diyebilirim. :) Bu sektörde yaptıklarımı ondan önce ve sonra olarak ayırıyorum. 2006 yılından bu yana birbirinden farklı ve keyifli tv projeleri yaptık. Bu zaman içinde abla kardeş gibi olduk. Hâlâ aynı başarı, heyecan ve tatla ilerliyoruz. Bizce heyecan duyulmayan hiçbir işte başarılı olmak mümkün değildir.
çalışmalarınızdan bahseder misiniz?
G.G: Pek çok tv kanalında programlar yaptık ancak sağlık sektöründe uzmanlaşmayı tercih ettik. 2006 yılından bu yana sağlık programları hazırlıyor ve izleyiciyle programımıza katılan doktorlar arasında köprü görevi kuruyoruz. ülkemizde turizm sektörü kadar yaygın olan sağlık turizminde payımızın yadsınamayacak kadar çok olduğunu düşünüyoruz. Avrupa kanallarında sağlık yayınları yokken; sağlık turizmi bu kadar popüler ve yaygın değildi. Biz bu alanda ilk yapımcılarız. Açıkçası bizimle başladı bu iş diyebiliriz.
“TüRK HEKİMLERİNİN BAŞARISI AVRUPA’DA DA DUYULDU. ELBETTE DOKTORLARIMIZIN ADLARININ DUYULMASINDA PROGRAMIMIZIN KATKISI ASLA YADSINAMAZ”
Programınızdan bahsedebilir misiniz? İçeriğinde neler var?
N.E.: Yurtdışındaki vatandaşlarımıza alanında en başarılı hekim ve uzmanlarla sağlıklı yaşam bilgilerini Türk televizyonlarının Avrupa kanallarından bir tanesi olan Euro Star’da gerçekleştirdiğimiz programda aktarıyoruz. Programımızı; Türkiye, Orta Doğu, Balkan ve İskandinav ülkelerinde yaşayan Türk izleyicileri yoğunlukla takip etmekte. Sağlık merkezleri, özel klinikler, yaşam merkezleri ve sağlık ürünleri hizmeti veren kuruluşlar programımız vasıtasıyla izleyicilere ulaşmakta ve hasta portföylerini genişletmekteler. Avrupa yayınları dışında yurtiçi yayınlarında da oldukça önemli programlara imza atıyoruz. Türk hekimlerinin başarısı Avrupa’da da duyuldu. Elbette doktorlarımızın adlarının duyulmasında programımızın katkısı asla yadsınamaz.
çok yoğun bir iş yaşamınız var. Peki sosyal hayatınızda neler yaparsınız?
G.G: Gerçekten çok aktif bir iş hayatım var ve bu sebepten sosyal yaşantıma çok vakit ayıramıyorum. Ancak bu tempoda bile aileme gereken önceliği veriyorum çünkü onlar bu hayatta beni besleyen yegâne şeyler. Bunun yanında küçük seyahatlerle kendimi motive ediyorum.
N.E: Hafta içi müsait olduğum zamanlarda kız arkadaşlarımla buluşmaya bayılıyorum. Biraz dedikodu, biraz sohbet çok iyi geliyor. Hafta sonu daha çok eşim ve ailelerimizle geçiyor. Zaten bu aralar çok çalıştığımız için sosyalliğe zor zaman buluyoruz.