Herkese aşk tavsiyeleri veren Selin Karacehennem aşka inanıyor mu?
Aşka inanmaz olur muyum hiç. Hayatımda 3 kere âşık oldum. 3. âşık olduğum kişi ile zaten evlendim. Aşk karşılıklı olursa muazzam bir duygudur. Karşılıklı olmadığında ise ızdırap verir.
Âşık olduğunuz erkekle evlendiğinizi söylediniz. O da size aşık mıydı?
İlişkinin başında kendince beni teste tuttuğu hareketler oldu. Ben bunları anladım ama belli etmedim. Yine de kişiliğimden taviz vermeden saygı ve sevgim ile kocamın da bana âşık olmasını sağladığımı düşünüyorum.
Kocanız size 14 Şubat Sevgililer Günü’nde hediye alır mıydı?
Kocam çok iyi bir insandı fakat bu hediye işlerinden hiç anlamazdı. Ödemesini yapar ne istiyorsam almamı söylerdi. Böylece sürprizsiz, ben neyi beğendiysem aldığım özel günler geçirdim. İyi tarafı en azından istediğim hediyeyi almış oluyordum.
‘AŞK İKİ TARAF BİRBİRİNİ SEVDİĞİNDE, BİRBİRİNE TEMAS ETTİĞİNDE GÜZELDİR’
İnsanın ‘aşk’ adı altında kendine veya karşı taraftaki kişiye zarar vermesi hakkında ne düşünüyorsunuz?
Ona aşk demiyoruz. Onun adı takıntı. Maalesef biz insanlar çok duygusal varlıklarız. Kendimiz âşık olup, karşı taraf insani olarak tebessüm ettiğinde dahi “O da beni seviyor” çıkarımı yapıp kendi iç dünyamızda bir aşk evreni oluşturabiliyoruz. Ama aşk öyle bir şey değil. Aşk iki taraf birbirini sevdiğinde, birbirine temas ettiğinde güzel. Takıntıya dönüştüğünde ise maalesef sonucu ölümlere gidebiliyor. O zaman da aşkın adı lekeleniyor işte.
Yani bir insan ilişkinin başında âşık olmasa da devamında olabilir mi?
Olabilir ama işaretlere dikkat etmek lazım. Sırf karşı taraf bizi seviyor diye, onun bizi sevme şekline ‘aşık’ olmak doğru değil. Günümüzde mantık evliliği çoğaldı. “Aşık değilim ama aradığım her şey var” diyerek evlenmeye karar veriliyor. Çok geçmeden fark ediliyor ki arada ten uyumu yok, kalbi çarpmıyor. İşte o anda “ben ne yaptım” deniyor. Bir ömür o kişiyle yaşayacağınızı düşünerek karar vermelisiniz.
Aşk evliliği yapıp kısa sürede ayrılık kararı alanlar da var. Onlar neyi yanlış yapıyorlar?
Ben karşınızdakini 1 sene en fazla 2 sene sevgililik süreci yaşayarak tanıyın diyorum. 2 seneden sonrası uzatmalara giriyor. Bu sefer erkek, kız arkadaşının adı çıktığını düşünüp yani bir nevi acıdığı için onunla evleniyor ve çok geçmeden ayrılıyorlar. Aşk evliliği yaptığını düşündüğümüz ve hemen boşanan çiftler ise demek ki işaretlere hiç dikkat etmemiş. Örneğin ‘Karşındaki kişinin sana davranışları nasıl?’, ‘Etrafına karşı kibar mı?’, ‘Başka kadınlara bakıyor mu?’, ‘Ekonomik anlamda senden üsttemi mi yoksa alt seviyede mi?’, ‘Ailene saygı duyuyor mu?’, ‘Kıskançlığı ne boyutta?’ gibi sorular evliliğin gidişatını etkileyen unsurlar.
‘BEN 50 SENE EVLİYDİM VE FLÖRT EDEREK GEÇTİ EVLİLİĞİMİZ’
Siz çiftlere evlilikleri boyunca flört etmelerini öğüt olarak veriyorsunuz. İnsanlar nasıl o kadar uzun süre flört edebilir ki?
Ben 50 sene evliydim ve flört ederek geçti evliliğimiz. Çiftlerin en büyük hatası evlendikten sonra kendilerini salması yani öz bakımlarını yapmaması. “Nasılsa evlendik niye kibar olayım ki” düşüncesiyle kaba davranışlar göstermesi, ‘kendi kaybeder’ diye düşünüp eşini cepte görmesi. Halbuki herkesin bir alıcısı var. Özellikle son yıllarda kadınlar, erkekleri tavlıyor. Sizin cepte gördüğünüz kocanız başkası için kremalı pasta gibi gözükebilir. O yüzden evliliğinizde sanki sevgililik dönemindeymiş gibi her an temaslar, öpücükler, övgüler, seyahatler yapmaya çalışın. Böylece sıkıcı bir hayatınız olmaz.
Son olarak okurlarımıza ne söylemek istersiniz?
Hayatınızdaki insanı gerçekten seviyorsanız toleranslı olmayı öğrenin. Tabi bu demek değil ki hep siz alttan alacaksınız. Biriniz kızgınken diğeriniz sakin kalmalı. Ama onun kızgınlığı geçtiğinde hakkınızı da aramalısınız. Kısacası evinizin idare müdürü siz olun.
İnstagram: selinkaracehennemofficial