Terleme, vücudumuzun doğal süreçlerinden biridir. Vücut, terleme reaksiyonunu kendini soğutma mekanizması olarak kullanılır. Vücut ısısı yükseldiğinde sinir sistemi ter bezlerini tetikler ve terleme meydana gelir. Ancak bu ter bezleri tetiklenmeden yani vücut ısısı yükselmeden de çalışma gösterebilir. Bu durum terleme sorunu olarak nitelendirilen hiperhidroz olarak adlandırılır. “Hiperhidroz, ter bezlerine sinyal vermekten sorumlu sinirlerin fiziksel aktivite veya sıcaklık artışı tarafından tetiklenmemiş olsalar bile aktif hale gelmesi olarak açıklanabilir” diyerek stres, kaygı ya da sinir problemleri göz önüne bulundurulduğunda terleme sorunun daha da şiddetlenebileceğini belirten Dr. Sevgi Ekiyor, bunun sonucunda genellikle avuç içleri ve ayak tabanlarında aşırı terlemeler görülebileceğini de ekliyor. Diyabet, menopoz, tiroit problemleri, sinir sistemi bozuklukları ve enfeksiyon gibi bazı tıbbi durumlar sonucunda da hiperhidroz görülebileceğinin altını çizen Dr. Sevgi Ekiyor, “Bu nedenle terleme sebebi öncelikli olarak tespit edilmeli ve tedavi protokolü bu doğrultuda uygulanmalıdır. Terleme problemine titreme, göğüs ağrısı, mide bulantısı, baş dönmesi veya ateş gibi belirtiler eşlik ediyorsa en kısa sürede bir uzmana başvurmalısınız.” diyerek olası durumda ne yapılması gerektiğini ifade etti.
“Aşırı Terleme Problemi Kişiyi Hem Sosyal Hem De Duygusal Açıdan Etkiler”
Aşırı terleme probleminin kişiyi hem sosyal hem de duygusal açıdan etkilerken aynı zamanda kişiyi cilt enfeksiyonlarına daha yatkın hale getirebileceğini dile getiren Dr. Sevgi Ekiyor konuyla ilgili örnek vererek, “Elleri terleyen, sürekli nemli ve ıslak ellere sahip olan kişiler için el sıkışmak gibi basit bir yaklaşım bile kaygı problemi yaşamaya neden olabilir. Bunun dışında aşırı terlemenin görüldüğü bölgelerde mantar veya bakteriyel enfeksiyonlar gibi tahriş edici ve ağrılı cilt sorunları da görülebilmektedir.” dedi. “Başta yapılan kan ve idrar testleri sonrasında aranan aşırı aktif tiroit (hipertiroidizm) veya düşük kan şekeri (hipoglisemi) gibi tıbbi durumlar yoksa medikal estetik tedavilerinden biri olan botoks aşırı terleme sorununa bir çözüm olarak değerlendirilebilmektedir.” diyerek botoksun çözüm yollarından biri olduğunu ifade eden Dr. Sevgi Ekiyor, “FDA tarafından onaylanan terleme botoksunun koltuk altı terlemesini yüzde 82-87, avuç içi terlemesini ise yüzde 80-90 oranında azalttığı gösterilmiştir.” sözleriyle de botoks yapıldıktan sonra değişim oranlarını paylaştı.
“Terleme Botoksu Sonuçları Uygulamayı Takiben 2-4 Gün İçinde Fark Ediliyor”
Botoksun günümüzde şaşılık, fokal distoniler, çeşitli hareket bozuklukları, baş ağrıları ve hiperhidroz gibi bazı kronik durumların tedavisinde önemli bir rol oynadığını vurgulayan Dr. Sevgi Ekiyor, “Botoksun terleme sorunu yaşanan bölgeye uygulanmasındaki asıl amaç bölgedeki ter bezlerini harekete geçiren kimyasalın salgılanmasını geçici olarak bloke ederek terlemeyi önlemektir.” dedi. Botoks tedavisini takiben bir gün kadar yoğun egzersiz yapılmaması veya sauna, hamam gibi aşırı sıcak ortamlarda bulunulmaması gerekmesine rağmen, diğer günlük aktivitelere konforlu bir şekilde devam edilebileceğini ifade eden Dr. Sevgi Ekiyor, terleme botoksu sonuçlarının uygulamayı takiben 2-4 gün içinde fark edildiğini de ifade etti. Tam etkilerin ortaya çıkması 1-2 hafta kadar sürebileceğini de dile getiren Dr. Sevgi Ekiyor, tedavi sonuçlarının kalıcılığının kişiden kişiye değişiklik gösterse de 6-12 ay arasında devam edeceğini açıkladı.
İnstagram: Dr.Sevgiekiyor