Sezonun En İddialı Erkek Koleksiyonu: Danılo Zanna X Hotiç İle Tanışın

Sezonun En İddialı Erkek Koleksiyonu:  Danılo Zanna X Hotiç İle Tanışın Sezonun En İddialı Erkek Koleksiyonu: Danılo Zanna X Hotiç İle Tanışın

Hotiç Yönetim Kurulu Üyesi Serdar Hotiç ve Danilo Zanna : ile Hotiç’in 85. Yılındaki iş birliklerini ve Danilo Zanna X Hotiç koleksiyonu’nu konuştuk Serdar Hotiç: “Hotiç markasının bugün nesilden nesile, anneden kıza, babadan oğula geçen bir hikayesi var. Biz 85 yıldır müşterilerimizin hayatlarının en önemli anlarına tanıklık ettiğimiz için artık  aileden biri gibiyiz. Danilo da artık bizden biri. Sıcak ve samimi tavrı Hotiç kimliği ile çok örtüşüyor. Danilo’nun dinamik frekansı Hotiç ile tam bir uyum içerisinde” Hotiç Yönetim Kurulu üyesi Serdar Hotiç, ünlü İtalyan Şef Danilo Zanna ile şık bir iş birliğine imza atarak Danilo Zanna X Hotiç özel koleksiyonuyla oldukça iddialı bir koleksiyon hazırladılar. Ünlü İtalyan Şef Danilo Zanna’nın özgün stiliyle Hotiç kalitesini buluşturan Danilo Zanna X Hotiç özel koleksiyonu, en dikkat çeken erkek koleksiyonu olarak sezona damgasını vuruyor. 85. yılında Hotiç’e kapsül koleksiyon hazırlayan Danilo Zanna’nın rafine ve konforlu giyim tarzını yansıttığı koleksiyonun her bir parçası özenle tasarlanmış güçlü bir erkek koleksiyonu yaratıyor. Detaycı ve mükemmelliyetçi tavrını stiline yansıtan Danilo Zanna’nın dinamik karakterinden ilham alan koleksiyon, fonksiyonel ve ergonomik parçaları ile bu sezonun vazgeçilmezi olma iddiasında. Koleksiyonda kullanılan yüksek kaliteli malzemeler, dayanıklılık vurgusunu destekleyerek uzun ömürlü bir kullanım sağlamayı hedefliyor. Her detayın özenle işlendiği koleksiyonun, İtalyan estetiği ile zanaatkarlık arasında mükemmel dengeyi yakaladığını ve modern, şehirli erkeğe stil sahibi ve konforlu seçenekler sunduğunu belirten Hotiç Yönetim Kurulu üyesi Serdar Hotiç ve ünlü İtalyan Şef Danilo Zanna ile Klass okurları için keyif dolu bir röportaj gerçekleştirdik.

.
Serdar Bey, Ayakkabı sektöründe 85 yıldır faaliyet gösteriyorsunuz.  Çok uzun zamandır var olan bir marka olarak, şu an kendi  tarihiniz içinde nasıl bir dönemdesiniz?
Serdar Hotiç: Bu yıl aslında bizim için ayrı bir anlam taşıyor. 1938’de babam Salih Hotiç tarafından kurulan markamızın 85. yılını kutluyoruz. Çok hızlı gelişen ve aynı zamanda dengelerin farklı geliştiği bir dönemde yaşıyoruz. Bu süreçte markamızın başarılı bir şekilde büyüdüğünü ve geliştiğini görmek bizi mutlu ediyor. Ailemizin 3. Kuşağının da aramıza katılmasıyla daha dinamik bir yapıyla köklenerek ilerliyoruz. 

Hotiç’i bugünlere taşıyan köklü bir marka olmanızda en önemli etken sizce ne oldu?
S.H: Tasarım odaklı bir marka kültürüne sahibiz ve her zaman konfor ve kalitenin güvencesi olmayı ilke edindik. Hotiç’i kurduğumuz ilk günden bugüne tasarım, tüm süreçlerimizde çok büyük önem taşıdı. Hotiç bünyesinde kendi tasarım ekibimizi kurarak sürekli bir gelişimi ilke edindik. Kendi çizgimizi oluşturduk. Tasarıma ve markalaşmaya çok uzun yıllar öncesinde verdiğimiz önemin bugün meyvelerini topluyoruz diyebilirim.

Danilo Zanna ile bu iş birliğine sizi getiren süreç nasıl gelişti? 
S. H: Bizi birleştiren en önemli unsurların ayakkabı tutkumuz ve ayakkabıya benzer anlamlar yüklüyor oluşumuz diyebilirim. Ayakkabı kişiliğin yansımasıdır. Ayakkabıya bakarak, kişinin yaşam çizgisinden, kültüründen ipuçları yakalarım. Danilo ile bir araya gelip konuşmaya başladığımızda aynı bakış açısında olduğumuzu gördüm.
 ‘DANİLO’NUN DİNAMİK FREKANSI
 HOTİÇ İLE TAM BİR UYUM İÇERİSİNDE’
Yıllar içerisinde oturmuş bir Hotiç kimliği ve çizgisi var. Bu çizgi, Danilo ile nasıl uyum sağlıyor?
S.H: Danilo’yu sıcak ve samimi buluyorum. Hotiç markasının bugün nesilden nesile, anneden kıza, babadan oğula geçen bir hikayesi var. Biz 85 yıldır müşterilerimizin hayatlarının en önemli anlarına tanıklık ettiğimiz için artık  aileden biri gibiyiz. Danilo da artık bizden biri… Sıcak ve samimi tavrı Hotiç kimliği ile çok örtüşüyor. Danilo’nun dinamik frekansı Hotiç ile tam bir uyum içerisinde.

Danilo Bey, ayakkabıya olan tutkunuz nereden geliyor?
Danilo Zanna: Benim için genel olarak moda ve giyim bir tutku. Ayakkabı ise tüm giyim tarzı içerisinde ana karakterdir. Ayakkabı kişinin kimliğini ortaya koyuyor. Bir ceket, pantolon veya gömlek ile kimliğinizi gizleyebilirsiniz ama ayakkabı için durum aynı değil. Kendimi yansıtmama olanak sağladığı için ayakkabı daha önemli.

Ayakkabı tasarlama fikri nereden aklınıza geldi?
D.Z: Çok yoğun çalışıyorum ve gündelik hayatım çok dinamik geçiyor. Spor yapıyorum, farklı iş ortamlarında bulunuyorum. Dolayısıyla çok fazla giysi ve ayakkabı kullanıyorum. İstedim ki yoğun geçen yaşam tarzıma uyum sağlayacak, benim gibi dinamik olacak, mükemmelliyetçi olacak, detayları güçlü olacak bir koleksiyon olsun, beni yansıtsın.

Hotiç ile iş birliğine nasıl karar verdiniz?
D. Z: Hotiç ile iş birliğine karar vermek benim için çok kolay oldu. Zaten kullandığım bir markaydı. Ben sadece ayakkabı tasarlamak istemedim, benim tarzımı yansıtsın ama bir hikayesi de olsun istedim. Bir şirket olsun ki benim kadar ayakkabıyı sevsin, ana kimliği olsun, ayakkabı ne demek bilsin istedim. Türkiye’nin ayakkabı kültürünü etkileyen bir firma ile çalışmak istedim. O kadar tecrübesi olan, tutkusu olan bir şirket. Sektöre baktığımda bu kriterleri taşıyan tek marka Hotiç’ti. Birlikte çalışırken birşeyi yarattığını hissediyorsun. Bu Hotiç ailesinin profesyenelliklerinden kaynaklanıyor. Ürünü çok iyi tanıyorlar. Birlikte çalışmak çok keyifliydi ama aynı zamanda bir onur oldu benim için.

Koleksiyonu hazırlarken Hotiç’te sizi en çok etkileyen ne oldu?
D.Z: Ailenin ayakkabıya olan tutkusu oldu. Biz bir araya gelip fikirleri paylaşırken gördüm ki ben ne kadar heyacanlı isem onlar da o kadar heyecanlı ve istekliler. Özellikle koleksiyonda en çok sevdiğim şey kullandığımız materyaller oldu. Malzemeyi çok iyi tanıyorlar, koleksiyonu geliştirirken vermek istediğim tüm rahatlığı kolaylıkla sağlayabildik. Malzemeye dokunduğunuzdaki hissi, giyerken ki rahatlığı gerçekten ayakkabıya güçlü bir konfor sağlıyor. Çantalar da aynı şekilde bir o kadar güzel, elinden bırakmak istemiyor insan.

 ‘Hotiç Koleksiyonu Çok Kaliteli
 Ve Konforlu’
Koleksiyon ile ilgili biraz bilgi verebilir misiniz? Koleksiyonuzu nasıl tanımlarsınız?
D.Z: İtalyan kimliğimle nasıl dokunabilirim diye düşündüm. Bir İtalyan dokunuşu olsun ama çok da baskın olmasın istedim. Bana sorarsanız İtalyanlar için en önemli şey “dolce vita” yani hayatın  keyfini çıkarmaktır. Hotiç koleksiyonumu alanların bunu hissetmesini istedim. Sadece güzel bir çanta ve ayakkabı olmasın onların güzel zamanlarının bir parçası olsun istedim. Hotiç koleksiyonu zaten çok kaliteli ve konforlu. Birlikte çalışırken hepimizi etkileyen önemli bir unsura odaklandık. Floransa pantone renkleri… Floransa şehrinin renkleri çok etkileyicidir. Çok güzel bir renk kartelası vardır. Bu renkleri ayakkabılar ile buluşturduğumuzda müthiş bir sonuç çıktı. Sevdiğim modelleri Hotiç ailesinin tecrübesi ile birleştirdik.  Gerçekten çok iyi bir koleksiyon oldu. Böylesine güçlü ve kaliteli bir koleksiyonu böylesine uygun fiyatlarla sunabilmek yine Hotiç’in emek ve deneyimleri sayesinde oldu.