Swissôtel The Bosphorus İstanbul Tüm Dünyada Güvenirlik Algısı Çok Yüksek Bir Marka Olarak Kabul Gördü

Swissôtel The Bosphorus İstanbul Tüm Dünyada Güvenirlik Algısı Çok Yüksek Bir Marka Olarak Kabul Gördü Swissôtel The Bosphorus İstanbul Tüm Dünyada Güvenirlik Algısı Çok Yüksek Bir Marka Olarak Kabul Gördü

Türkiye Accor Otelleri Operasyondan Sorumlu Bölge Başkan Yardımcısı ve Swissôtel The Bosphorus İstanbul Genel Müdürü Uğur Talayhan, kariyer yolculuğunu Klass’a anlattı.  

Otelcilik sektöründe 30 yıllık tecrübesi ve deneyimi ile dünya çapında yaptığı girişimleri ve başarıları ile sıkça konuşulan bir isim olan Türkiye Accor Otelleri Operasyondan Sorumlu Bölge Başkan Yardımcısı ve Swissôtel the Bosphorus İstanbul Genel Müdürü Uğur Talayhan, başarılı yönetim anlayışı ve dünya çapında edindiği otelcilik tecrübesini Türkiye’ye taşıyarak alanında son derece başarılı işlere imza atmış bir isim. Mesleğini büyük bir tutku ile yapan Uğur Talayhan, 17 yaşında şef olarak başladığı kariyer hayatının zirvesine ulaşarak ve Türkiye’de ilklere imza atarak kendisini kanıtladı. Güvenilirlik algısı çok yüksek bir marka olan ve değişimi her zaman yakından takip ederek öncü olan Swissôtel The Bosphorus Istanbul, sağlam bir ekip ruhu ile İstanbul’un merkezinde misafirlerini ağırlıyor. Misafirlerinin dinledikleri müzik, eğlenceye bakış açıları, ne istediklerini ve nasıl eğlendiklerini çok iyi anlamak ve değişim hedeflerini de buna göre şekillendirmek gerektiğinin altını çizen Uğur Talayhan ile Swissôtel The Bosphorus’un neden çok tercih edilen bir otel olduğunu, yönetim anlayışlarını ve yakın dönemdeki hedeflerini Klass okurları için konuştuk.

Uğur Bey, Swissôtel The Bosphorus Istanbul’u iyi bir yönetimle zirveye taşıyarak birçok başarıya imzanızı attınız. Öncelikle sektördeki kariyerinizin nasıl başladığını öğrenebilir miyiz?
Henüz 17 yaşındayken başladığım şeflik her zaman çok sevdiğim bir meslek oldu. Kariyerimde bugün geldiğim noktayı da mutfakta çalışmış olmanın getirdiği, işini büyük bir tutkuyla severek yapma özelliğime borçlu olduğuma inanıyorum. Yiyecek içecek sektörünü, diğer tüm sektörlerden ayrıştıran en önemli özellik, işletmede bir değişim yaratabilmek için bulunduğunuz kademenin değil, çalışkanlık, fedakârlık ve tutkuyu ön planda tutan bir iş yapış biçiminizin olması. Azla yetinmemeniz ve sürekli daha iyisinin arayışında olmanız. Çok şanslıyım ki, durmak nedir bilmeden çalışarak, hedefleri en üst düzeyde tutmam bana kariyerimde, şimdiye kadar edindiğim tecrübeleri de kullanabileceğim yeni kapılar açtı, işin gerçek anlamda mutfağından, yönetimine tayin edildim.

Swissôtel The Bosphorus Istanbul bünyesinde çalışmaya ne zaman ve nasıl başladınız?
Kariyerimin başlangıç rotası olan İstanbul’a 21 yıl sonra, 2017 Haziran ayında geri döndüm. Dünya çapında edindiğim otelcilik tecrübemi Türkiye’ye dönerek Accor Hotel grubunda değerlendirmek üzere, Türkiye Lüks Markalar Bölge Başkan Yardımcısı ve Swissôtel The Bosphorus Istanbul Genel Müdürlük görevini üstlenerek kariyerime devam ettim ve 2021 Ekim ayında Türkiye Accor Otelleri Operasyon Başkan Yardımcısı olarak yeni görevime başladım.

Swissôtel The Bosphorus Istanbul, bugün Türkiye’nin en önemli otelleri arasında gösteriliyor. Swissôtel The Bosphorus Istanbul’un bu seviyeye ulaşmasında sizin ne gibi katkılarınız oldu?
Swissôtel The Bosphorus Istanbul, tüm dünyada olduğu gibi, burada da her zaman güvenirlik algısı çok yüksek bir marka olarak kabul gördü ve bu değerli duruşunu her zaman değişimle destekledi. Sürekli kendini yenilemek, yiyecek- içecek ve eğlence sektöründe belirli akımlara öncülük etmek benim en önem verdiğim başarı kriterleri. Tüm dünyada olduğu gibi, Türkiye’de de sektörün dinamikleri çok hızlı değişiyor. Bu nedenle, yeni alışkanlıkları takip etmemiz gerekiyor. Misafirlerimizin dinledikleri müzik, eğlenceye bakış açıları, enerjilerini iyi analiz etmek çok önemli, ne istediklerini ve nasıl eğlendiklerini çok iyi anlamak önemli ve değişim hedeflerini de buna göre şekillendirmek gerekiyor. Bu bakış açısıyla, yönetim anlayışımızı değiştirerek öncü olma felsefesiyle hareket ediyoruz ve etmeye devam edeceğiz.

Peki Swissôtel The Bosphorus,Istanbul ile sektöre neler kattığınızı sorabilir miyiz?
Restoranlarımızda fark yaratacak yenilikler yaptık, pastanemizi yeniledik. “Açık Havada Popcorn Kokusu Var” sloganımızla bu yıl beşincisini gerçekleştirdiğimiz açık hava sinemamızı, şehrin merkezinde yemyeşil bir atmosferin içinde sinemaseverlerle buluşturuyoruz. Yaz akşamlarının tatlı esintisinde ve sinemanın huzurlu ortamında sevdiklerinizle yeni anılar biriktirmeyi çok seveceksiniz diyebilirim.
Spa & Sport tarafında da öncü olarak değerli projelere imza atıyoruz. Spor alanında “Urban Fit” olarak yer alırken; spa alanında “Pürovel” olarak misafirlerimizleyiz. Her şeyden önce otelimiz, temiz havayla spor yapmak için büyük bir yeşil alana sahip. Misafirlerimiz Vitaparkur’da dilediği gibi açık havada sporun tadına doyabiliyor. Pürovel ise donanımıyla ve tüm özellikleriyle eşsiz bir spa deneyimi sunuyor. Gastronominin, eğlencenin ve manzaranın buluşma noktası olan 16 Roof, İstanbul’da gece hayatına yön veriyor. Asya ve Türk dokunuşlarıyla modernize edilen menümüz, 16 Roof’ta başarılı ve tanınmış Şef Tolgar Mireli’nin dokunuşlarıyla heyecan verici bir lezzet deneyimi yaşatıyor. Şef Mireli’nin imzasını taşıyan menümüzün son derece iddialı olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Club-bar kısmında ise popüler DJ’lerin performans sergilediği eventler ile eğlencenin ritmini baştan yazıyoruz. Chalet Garden’ın masalsı, yemyeşil bahçesinde her Perşembe, Cuma ve Cumartesi akşamları gerçekleşen canlı müzik performansları, yaz aylarının aranılan ve nefes alan noktası olmuş durumda. Buna ek olarak, her Pazar Chalet Garden Brunch’ta canlı müzik eşliğinde misafirlerimize keyifli anlar yaşatıyoruz. Bu yıl bizi en çok heyecanlandıran, sabırla beklediğimiz İngiltere'nin Lider Hint ‘Fine Dining’ Restoranı "Madhu's’u Türkiye'de Swissôtel The Bosphorus Istanbul kalitesiyle açıyoruz. Hint kültürünü ve mutfağını olduğu gibi yansıtan Madhu’s, Swissôtel The Bosphorus Istanbul ile Türkiye'de bir ilke imza atıyor. Ve tabii anlatmadan geçemeyeceğim muhteşem Sultan Park… 65 dönümlük tarihi bahçelerin içinde yer alan Swissôtel the Bosphorus İstanbul’da yaz düğünleri çok talep görüyor. Şehrin göbeğindeki saklı cennet olarak tanımladığımız Sultan Park’ta, zarif ve şık kır düğünlerine ev sahipliği yapmaktan dolayı mutluluk duyuyoruz.

Swissôtel The Bosphorus Istanbul’u ayrıcalıklı kılan farklı yönleri nelerdir?
Her şeyden önce bizi farklı kılan en önemli şey bütünüyle ekip ruhunu yaşıyor olmamız. Otelciliğe gönül vermiş insanların aynı çatıda, özenle toplanıyor olması bu işi ne kadar sevdiğimizi gösteriyor ve bizler de misafirlerimize bunu yansıtabiliyoruz. Konumlandığımız alan da bizi ayrıcalıklı kılıyor. Şehirden uzaklaşmadan şehrin merkezinde yaşayan bir oteliz biz. Her günümüz çok hareketli, her günümüz farklı diyebilirim. Otelin kalbi her gün aynı atmıyor bir kere, her gün ritim değişik. İmza attığımız her yenilik, kendini tekrarlamaktan uzak. İşte bu bizi farklı kılıyor.

Davet ve organizasyonlarda da Swissôtel The Bosphorus çok tercih edilen bir otel. Bu konudaki hizmet faaliyetlerinizi de anlatabilir misiniz?
Çok deneyimli bir banket ekibimiz var. Her davet ve organizasyon, bizim gözümüzde en önemli gün gibi yaşanıyor; ona göre hazırlanıyoruz. Otelimizin sınırları içinde gerçekleşmese bile davet ve organizasyonlarda Swissôtel The Bosphorus Istanbul kalitesini ve samimiyetini ‘catering’ hizmetimizle sağlıyoruz.  Her detayı kusursuzlaştırmak ve unutulmaz kılmak bizlerin doğasında var.

Uğur Bey, iş hayatınızdaki prensipleriniz ve ilkeleriniz nelerdir?
Benim için prensip denildiğinde ekip arkadaşlarım en başta gelir, her başarımızın altında kocaman bir ekip var. Ekibimin motivasyonu yüksek olmalı ki otel olarak mutlu misafirler elde edebilelim.

Swissôtel The Bosphorus Istanbul’un yakın dönemdeki hedefleri nelerdir?
Yeniliklerle yenilenmek bizim doğamızda var; her yeniliğe ışıltı katmak Swissôtel The Bosphorus Istanbul’un olmazsa olmaz bir parçası. Her gün heyecanımız artarak aynı özveriyle devam ediyoruz.  Bu yıl her yerde ses getirecek olan, İngiltere'nin Lider Hint ‘Fine Dining’ Restoranı “Madhu’s’u Eylül ayında İstanbul ile buluşturacak olmaktan gurur duyuyoruz.







 

Uğur Talayhan

Swissôtel The Bosphorus İstanbul Tüm Dünyada Güvenirlik Algısı Çok Yüksek Bir Marka Olarak Kabul Gördü Uğur Talayhan
Swissôtel The Bosphorus İstanbul Tüm Dünyada Güvenirlik Algısı Çok Yüksek Bir Marka Olarak Kabul Gördü Uğur Talayhan
Swissôtel The Bosphorus İstanbul Tüm Dünyada Güvenirlik Algısı Çok Yüksek Bir Marka Olarak Kabul Gördü Uğur Talayhan
Swissôtel The Bosphorus İstanbul Tüm Dünyada Güvenirlik Algısı Çok Yüksek Bir Marka Olarak Kabul Gördü Uğur Talayhan