Emine Hanım, mimarlık sektöründe uluslararası alanda çalışarak birbirinden şık tasarımlara imza atıyorsunuz. Pandemi yasaklarının kalkması ve hayatın normalleşmeye başlaması sektörünüzdeki talepleri nasıl etkiledi?
Son iki, üç ayda talebin çok artığını söylemeliyim. Hem konut hem iş yerleri sahipleri bize daha çok başvurmaya başladı. Özellikle son iki aydır pandemi kurallarının esnetilmesi ve ekonominin canlanması ile iş yerlerinden çok talep alıyoruz.
Pandeminin ardından müşterileriniz size ne tür taleplerle geliyor?
Hepimiz pandemide evden çalışmak zorunda kaldık. Ev artık yalnızca yatmadan yatmaya gidilen bir yer değil bir yaşam tarzı alanına dönüştü. Şu an yaptığımız projelerde çalışma alanları, ev içerisinde spor alanları, aktivite alanları çok daha fazla rağbet görüyor. Gösterişten ziyade daha çok konfor ve işlevsellik ön plana çıktı. İnsanlar pandemi sürecinde kendi içlerine döndü ve farklı hobiler edindi. Resim yapma, kitap okuma gibi hobiler insanların hayatında çok daha fazla yer almaya başladı. O yüzden tasarımlar yapılırken, gün içerisinde yapılan aktiviteler çok daha ön plana çıkmaya başladı. İnsanlar aktivitelerini evlerine taşımaya başladı diyebilirim.
Yaptığınız projelerden de bahsedebilir misiniz?
Pandemi süreciyle birlikte daha çok konut üzerine çalışmaya başladım. Futbol dünyasında oldukça tanınıyorum ve bu sektörden müşterilerim oldukça çok. En son Stuttgart'ta bir projeye imza attım. Futbolcu Roberto Massimo'nun 180 metrekarelik evini tasarladım. Evin en güzel köşesini spor alanı yaptık. Bitmek üzere olan bir proje. Çok rahat ve geniş bir koltuk takımını mekanın tam ortasına yerleştirerek çok şık bir oda tasarladık. Kendisinin daha rahat ve ferah hissetmesi adına krem ve yeşil detaylar kullandık. Çok fazla aksesuar kullanmadık. Odanın çok ışık almasından ve renklerin çok açık olmasından dolayı sadece yeşil detaylara ağırlık verdik. Göze ilk bakışta hitap eden büyük objeler kullandık. Yatak odasına ve konforuna çok önem verdik. Futbol sektöründe olmak benim özellikle istediğim bir durum değildi ancak futbolcularla çalışmanın keyifli olduğunu söyleyebilirim. En çok rahatlığa önem verdikleri gibi tasarımcıyı da çalışma aşamasında özgür bırakıyorlar.
Tasarım yaparken nelere dikkat ediyorsunuz?
Öncelikle tasarladığımız evde yaşayan kişiyi tanıyoruz. Kişinin yaşam tarzını, mesleğini öğreniyoruz. Bunları göz önünde bulunduruyoruz. Yalnız yaşayan bir kişi ile aile hayatı olan bir kişi aynı konumda değil. İkisi de rahatlık ister fakat beklentiler farklıdır. Aile hayatı olan bir kişi kendisine ait büyük bir spor salonu istemez ancak yalnız yaşayan bir kişi bu konuda daha özgür olabiliyor. İnsanların evlerine geldiklerinde nasıl daha mutlu ve huzurlu hissedebileceklerini düşünüyoruz. Eve geldiğinizde eğer kendinizi mutlu ve huzurlu hissetmiyorsanız işinizde de verimli olamaz, güne iyi bir şekilde başlayamazsınız. Banyonuzun ışıklandırması iyi değilse, tasarımı size hitap etmiyorsa aynı şekilde rahatlayamaz ve iyi bir gün geçiremezsiniz. Bu konuda da başarılı olduğumuzu düşünüyorum.
İnstagram:battalice_birdy
www.battalice.com