Tüm Sütlü Tatlıların Reçetelerini,66 Yıllık Orjinaline Sadık Kalarak Hazırlamaktayız

Tüm Sütlü Tatlıların Reçetelerini,66 Yıllık Orjinaline  Sadık Kalarak Hazırlamaktayız Tüm Sütlü Tatlıların Reçetelerini,66 Yıllık Orjinaline Sadık Kalarak Hazırlamaktayız

Emirgan Sütiş Genel Müdürü Sahibi Sezgin Erden, Akaretler Emirgan Sütiş’i devraldıktan sonra yaptığı hizmetleri ve yiyecek içecek üzerine kurduğu danışmanlık şirketini Klass’a anlattı..

Güne Emirgan Sütiş’in en doğal kahvaltılıklarıyla başlayan, yine günü en taze tatlılarıyla kapatan herkes, Emirgan Sütiş’in tatlı hikayesini de bilir. Sütiş’in hikayesi 1953 yılında aile şirketinden ayrılarak ilk Sütiş’i Nişantaşı’ndan kuran ve bugünkü Emirgan Sütiş’in temellerini atan Mevlüt Kocadağ ile başlar. Sütiş’in 1982 yılında Taksim şubesinin de açılmasıyla artık İstanbul’un en bilinen muhallebicilerinden biridir. Boğaz ile komşuluğu 1986 yılında Emirgan’da başlayan Emirgan Sütiş’in Beşiktaş Akaretler’deki başarısının en büyük mimarı ise işletmesini devralan Sezgin Erden oldu. Akaretler Emirgan Sütiş’in peyzajını yenileyerek fark yaratan bunun da misafir ilişkileri olarak sonuca yansıdığını görmekten büyük mutluluk duyan Akaretler Emirgan Sütiş’in Sahibi Sezgin Erden, 66 yıllık deneyimin başarı hikayesini, memnuniyet odaklı misafirperverlik anlayışlarını, kullandıkları doğal ürünlerle yarattıkları farkı, Akaretler Emirgan Sütiş’in sunduğu ayrıcalıkları ve danışmanlık şirketinin hizmetlerini Klass okurları için anlattı. 

 

“Dünden bugüne başarının anahtarı olarak görülen tüm sütlü tatlıların reçetelerini, hala orjinaline sadık kalarak hazırlamaktayız. 66 yıllık bir deneyimin getirdiği ürün ve hizmet kalitemizin kaynağı, misafirlerimize sunduğumuz “memnuniyet” odaklı misafirperverlik anlayışından gelmektedir.”

“10 yıl süren Emirgan Sütiş Genel Müdürlüğüm öncesinde yiyecek ve içecek üzerine çeşitli eğitimler veriyor ve bunların uygulamaları üzerine çalışıyordum. Emirgan Sütiş ailesi ile yaptığım görüşmeler sonucunda; kurmak istediğim yiyecek içecek danışmanlık şirketinden bahsettiğimde ailenin bana desteği ile danışmanlık şirketini kurdum.”

Sezgin Bey, Sütiş’teki yöneticilik göreviniz boyunca birçok yeniliğe ve ilke imza atıldı. Sütiş’in marka serüvenini ve sektördeki yarattığı farklılıkları sizden dinleyebilir miyiz?

Sütiş’in tatlı hikayesi Mevlüt Kocadağ ile başlıyor. Mevlüt Kocadağ, 1850’li yıllarda şimdi Gürcistan topraklarında yer alan Batum şehrinde yaptığı pasta ve hamur işleri ile meşhur olan Hacı Mehmet Ağa’nın torunu ve aynı dönemde yaptığı sütlü tatlılarla meşhur olan Sütçü Ahmet’in damadıdır. Mevlüt Kocadağ 1953 yılında genç yaşında aile şirketinden ayrılıp ilk Sütiş’i Nişantaşı’nda kurarak bugünkü Emirgan Sütiş’in temellerini attı. Sütiş, yarım asırlık muhallebicilik serüveninde, Nişantaşı’ndan sonra 1982 yılında Taksim şubesinin de açılmasıyla artık İstanbul’un en bilinen muhallebicilerinden biriydi… Sütiş’in Boğaz ile komşuluğu ise 1986 yılında Emirgan’da başladı ve artık o Emirgan Sütiş’ti; sütlü tatlılarının yanında zengin yemek menüsü ve kendi çiftliğinden gelen kahvaltılıklarıyla öne çıkarak oluşturduğu farklı konseptiyle sektöründe yeni bir çığır açtı. Dünden bugüne başarının anahtarı olarak görülen tüm sütlü tatlıların reçetelerini, hala orjinaline sadık kalarak hazırlamaktayız. 66 yıllık bir deneyimin getirdiği ürün ve hizmet kalitemizin kaynağı, misafirlerimize sunduğumuz “memnuniyet” odaklı misafirperverlik anlayışından gelmektedir. 10 yıl boyunca süren genel müdürlüğüm boyunca; kaliteden ödün vermeden bu geleneksel lezzetleri yurt içi ve yurt dışına taşımaya ve aynı hizmet kalitesi ile sunmaya çalıştık.

 

“BİZİ FARKLI KILAN üRETTİKLERİMİZ”

ürünlerinizin doğallığı ile öne çıkıyorsunuz. Bu da farkınızı ortaya koyuyor. Bize Sütiş olarak bu yönünüzü ve Emirgan Sütiş’in farklılıklarını anlatır mısınız?

Bizi farklı kılan ürettiklerimiz. Sütiş Serpme Kahvaltımızın içeriğinde; büyük ilgi gören Emirgan Sütiş markalı organik balımız var. Artvin’in Yusufeli ilçesine bağlı Altıparmak Dağı’nın eteklerinde 1500 mt rakımlı bölgesinde kendi kovanlarımızdan elde ettiğimiz balımız %100 doğal yöntemlerle üretilmektedir. üretim sahamız insan faktöründen tamamen arındırılmış, arıların yaban ortamına hiçbir müdahale edilmeyen, 60 endemik çiçek türünün olduğu bölgededir. Kırklareli Vize’de 50 dönüm arazi üzerine kurulu tamamen doğal beslenen mandalarımızdan elde ettiğimiz kaymağımız, hellim peynirimiz, dil peynirimiz, yılın ilk hasatıyla beraber Rize’den özel olarak toplattığımız organik çayımız, günün her saati taze taze sunduğumuz kol böreğimiz ön plana çıkmaktadır. Bununla beraber söğüş tabağı, karışık zeytin tabağı, tereyağı-tulum, su böreği, ev reçeli, salam, dana jambon, dana sosis, menemen veya sahanda yumurta çeşitleri, kahvaltı masamızı oluşturan ana ürünlerimiz diyebiliriz. Ayrıca tüm ekmeklerimizi kendimiz üretiyoruz. 25 yıllık ‘ekşi maya’ kullanılarak hazırlanan ekmeklerimizi 24 saat çalışan fırınlarımız sayesinde günün her saati sıcak ve taze bir şekilde sunabiliyoruz. Sütlerimizi günlük olarak Kırklareli’ndeki 50 dönüm arazi üzerine kurulu Sütiş çiftliği’nden alıyoruz. Sütümüzü, kaymağımızı ve peynirlerimizi kendi üretim tesisimizde üretiyoruz. Kullandığımız sucuk, salam ve jambon gibi et ürünlerini, Artvin ve Susurluk yörelerinde yetişen danalardan elde etmekteyiz. Geleneksel tarifimize sadık kalarak, 25 yıllık ‘ekşi maya’ ile hazırlanan ekmeklerimizin içerisinde hiçbir katkı maddesi bulunmaz.

 

Akaretler’deki Emirgan Sütiş’i devraldıktan sonra hayatınıza yeni bir sayfa eklediniz. Bu sürecin nasıl geliştiğinden bahsedebilir misiniz?

İstanbul’un kendine özgü halini koruduğunu düşündüğüm ender semtlerinden biri Beşiktaş Akaretler. Yolum düştüğünde zamanın nasıl geçtiğini anlamadan akşama kadar hatta gece yarılarına kadar sıkılmadan vakit geçirebilirim dediğim yerlerden biri. Emirgan Sütiş’in buradaki yeri bende hep ayrı olarak durmaktaydı. Beşiktaş’tan yönünüzü yukarı çevirdiğiniz anda Akaretler, mimarisiyle herkesi kendine hayran bırakıyor. Son dönemlerde birbiri ardına açılan kafe ve restoranlar ile sanat galerileri burayı cazibe merkezi haline getirmeye başladı.

 

Devamı ve daha fazlası Klass Magazin Kasım sayısında...