Şehnaz Hanım, son dönemlerde ülkemize özellikle estetik ve plastik cerrahi için yüzlerce uluslararası hasta geliyor. Bu talebi nasıl değerlendiriyorsunuz?
Öncelikle ülkemiz hem turizm hem de alanında uzman olan hekimler anlamında tam bir cennet. Bu hususta sağlık turizmi diye bir kavram oluşmuş durumda. Özellikle göreceli olarak daha uygun cerrahi işlem fiyatları ve ülkemizin turizm acısından zengin olanaklarının bulunması hastaların hem ameliyat olup hem de tatil yapıp dönmelerini mümkün kılıyor. Ancak ebetteki bu yüksek talep sektöre yetkisiz ve bilgisiz pek çok kişinin girmesine ve rant elde etmeye çalışmasına yol açtı. İşte bizler bu hususta etkili ve stratejik adımlarla önce hasta güvenliği sonra da ülkemize ekonomik katkısını maksimize etmek için elimizden geleni yapacağız.
Peki sağlık kurumları ve hekimler sizce uluslararası hastalarda neye dikkat etmeli?
Öncelikle hem yurt içi hem yurt dışı hastalarda gereksiz hiçbir cerrahi işlem yapılmamalı. Hastanın tam olarak neye ihtiyacı varsa o gerçekleştirilmeli ve herhangi bir soru işareti durumunda hasta doğru bilgilendirilip gerekirse işlem yapılmamalı. Bazen aracı kurumlar uygun olmayan yollarla hastaları hekimlere getirebiliyor ve bugünden yarına hastayı doğru düzgün değerlendirmeden cerrahi girişimler yapılabiliyor. Bu da maalesef hasta mağduriyeti ve ülkemize olan bakisi açısının uzun vadede negatife dönmesine yol açıyor. Hekimler maalesef son adımda devreye girdiği için klinik hasta memnuniyeti ekiplerinin bu hususta çok dikkatli olmaları ve hasta ile gelmeden mutlaka aracı kurum değil kendilerinin irtibatta olmalarını öneriyorum.
Sağlık turizminde Türkiye’nin de kazanması için hangi adımlar atılmalı?
Bu süreçte en adil olmayan nokta da bazı aracı kurumların ameliyat bedelinde hekimin emeğinden daha çok kazanması ve üstelik bunu da yetki belgesiz yaptığı için ülkemiz ekonomisine katkı sağlamaması. Oysaki tüm süreç devletimizin belirlediği sağlık turizmi teşvik modeline göre yapılırsa hem aracı kurumlar hem hekimler hem de devletimiz ciddi kazanç sağlayabilecektir. İste biz tam olarak bunu hedefliyor olacağız.
2021 yılı siz ve kliniğiniz için nasıl geçti?
2021 yılı bizim kliniğimizde özellikle eşim Op. Dr. Ufuk Askeroğlu’nun marka ameliyatları Bella Eyes®️ ve Trinity Lift®️ senesi oldu. Kendi cerrahi teknikleri ve senelerdir üzerinde çalıştığımız marka stratejisi ile hastalar zaten soru işareti olmaksızın binlerce km yoldan sadece kliniğimizi tercih ediyor. Bu sebeple hep diyorum her doktor bir markadır ve her doktor en iyi yaptığı şeyi kendisi bilir. Bu anlamda vazgeçilmez ve alanında tek olabilecek işlemler belirlenirse hem yüksek reklam maliyetlerine gerek kalmaz hem de ülkemize faydalı sağlık turizmi modellerine sadık kalabiliriz.