Hande Hanım, bize kendinizden ve yoga ile olan yolculuğunuzdan biraz bahseder misiniz?
Aslında yolculuk yogadan önce başlamış da ben o zaman farkında değilmişim. Ben hukuk fakültesi mezunuyum. 10 yıl avukatlık yaptım. 15 yıl kurumsal hayatta çalıştım. Çocukluğumdan beri bu mesleğe yönlendirildiğim için, avukat olunca mutlu bir insana dönüşeceğim ve hayatımdaki tüm zorluklar bitecek sanıyordum. Zira çocukluğum ve gençlik yıllarım mevcut düzenin beklentilerini karşılayacak şekilde davranmaya çalışarak geçti. Ama bir şekilde tatmin olamıyordum. Hep içimden bir ses, bu hayatta, etrafımdaki insanların yaşadığı standardın çok çok ötesinde keşfedilecek bir şeyler olduğunu söylüyordu. Sanki günlük hayatta bir şeyler çok fena yanlış kurgulanmıştı. Kimse öğrendiğimiz bilgilerin, yaşadığımız duyguların, bizi zorlayan deneyimlerin yaşamda ne işe yaracağını, bir anlamı olabileceğini anlatmıyordu. Herkes yaşayıp gidiyordu. Herkes yaşamı aynı açıdan yorumluyordu. Ama ben ağaçlarla, hayvanlarla bile konuşurdum çocukken. Hoş hala konuşuyorum. Yoganın bunlarla ne ilgisi var derseniz. Bu cevap arayışında beni odaklanmam gereken yere hem bedensel hem de zihinsel seviyede taşıdı yoga. Öğrencilere de bunu yapıyor. Öyle bir noktaya geliyorsunuz ki, yaşamınızda yapmak istediklerinizi gerçekleştirmeniz kendiliğinden ve kaçınılmaz oluyor. Kurumsal hayatı bırakmam, kendi işimi yapma cesareti bulmam, erken yaşta beni büyük hayal kırıklığına uğratan bir evlilik deneyiminden sonra 40 yaşımda ikinci baharım diyebileceğim duygusal olarak sağlıklı ve dengeli hissettiğim bir aşk ilişkisi yaşayabilmem, son olarak İstanbul’dan ayrılıp Ayvalık’a yerleşmem.
Peki yoga bunu nasıl yaptı?
Yoga bir oluş halidir. Ben hep söylerim; diğer sporlar bir yapma halidir. Yoga ise bir oluş hali. Bir oluş hali içinde matın üzerinde eylem haline geçersiniz ve bunu matın üzerinde deneyimlemek beyin yapınızı biyolojik olarak değiştirdiğinden, hormonlarınızı etkilediğinden sizi değiştirmeye başlar ve bu da günlük yaşamınızdaki deneyimlerinize ve duygusal tepkilerinize yansır. Zamanla kendinizi daha iyi anlamaya ve gerçek ihtiyaçlarınıza yönelmeye başlarsınız. Size iyi gelen şeyler gerçekten de algınıza girmeye başlar ve gittikçe çoğalır. Aynı anda hem dengelenir hem güçlenir, hem de esnersiniz. Yeme alışkanlığınız kendiliğinden değişmeye başlar. Hatta eskisi kadar çok yemeğe ihtiyaç duymamaya başlarsınız. Bu durum sizi daha derin bir anlayışa yönlendirir. Yaşamınızı başka bir gözlükle izlemeye ve yorumlamaya başlarsınız.
O zaman herkes yoga yapmalı diyebilir miyiz?
Kesinlikle hayır. Bir hedefe varmanın bir yolu yoktur. Herkesin kendi yolu vardır. Herkesin yolu yogadan geçecek diye bir kaide asla yoktur. Yoga felsefesi yaşamdaki çeşitliliğe izin verebilmek üzerinedir. Ama ben herkese kişisel gelişimleri için bir şeyler yapmalarını gönül rahatlığı ile tavsiye edebilirim. İnsan yaşamında olan bitenlerin kendi ile ilişkisini çözebilmeye başladığında çok büyük bir rahatlama hissediyor. Artık kendinizi yaşamın başınıza geldiği bir sistem içinde, rüzgâr nereden eserse oraya uçuşacak bir sonbahar yaprağı gibi hissetmiyorsunuz. Tam tersi yaşamınızda olan her şeyin aslında sizin kontrolünüzde olduğunu ve yaşamınızın %100 yaratıcısı olduğunuzu fark ediyorsunuz. Ben bu konular üzerine de çalışmalar yapıyorum ve yolu yogadan geçmeyen pek çok insana farkındalık sağlamaları için alan açıyorum.
Burada nasıl çalışmalardan bahsediyoruz?
Öncelikle hepsi bilimsel temelli. Yoga dahil, bugün kullanılan ve kadim öğretilenlerden gelen bilgilerin insan üzerindeki olumlu etkileri artık pek çok bilimsel çalışma ile açıklanabilir hale geldi. Ben 8 yıl kadar önce ICF akredite profesyonel koçluk eğitimi aldım. Profesyonel koçluk yapmaya başladım. Üzerine Paul Ekman Beden dili ve Mikro mimik Eğitimleri, üzerine Türkiye’nin en iyi hocalarından olan Çağ Gürle’den 500 saatlik temel ve ileri seviye yoga eğitmenlik eğitimimi tamamladım. Daha gittiğim pek çok eğitim, workshop, okuduğum yüzlerce kitap vs. den bahsetmiyorum. Benim beynim hukuk temelli çalıştığından verdiğim her bilginin geldiği kaynağın, özellikle aldığım eğitimlerin kalitesine çok dikkat ederim. Ama biliyor musunuz gerçek farkı aldığınız eğitim ya da sertifika sayısı yaratmıyor. Beni ben yapan ve insanlara aktardığım bilgileri verebilecek ehliyete taşıyan yaşadığım hayatın tamamıdır. Hepsi kendim içindi ama sonunda diğerlerine hizmet ettiğim bir noktaya taşıdı beni. Bu noktada hangi eğitimi almanız gerektiğine karar verirken de verdiği mesaja bakarak karar verebilirsiniz. Eğer sizi kendi iç gücünüze yönlendiriyorsa onu alın. Artık gücü dışarıdan alma dönemi bitti. Kendi gücümüzü kendimizden aldığımız harika bir dönem başladı. Bu bağlamda ben de evet spiritüel biriyim, ama eğitimlerimin içeriklerini herkesin özümseyebileceği içerikte vermeye özen gösteriyorum. Sonuçta hepimizin kalbi ve zihni benzer soruların cevaplarını arıyor.
İNSTAGRAM: yogini_hande instagram