Ömer Bey, siz alanınızda son derece başarılı bir hekimsiniz. Hekimlik kariyeriniz nasıl başladı?
Yaklaşık 30 yıldır Kulak-Burun-Boğaz doktoruyum. İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi’nde tıp eğitimimi tamamladım. Mesleğimi İstanbul’da devam ettiriyorum. Burun estetiği ağırlıklı çalışıyoruz. 2009 yılından itibaren burun estetiği ameliyatlarında ultrasonu Türkiye’de ilk kullanan doktorlar arasındayım. Yenilikleri takip ederek mesleğimizde yeni üst düzey tüm teknolojik cihazları uygulamaya çalışıyoruz. Yaklaşık 10 yıldır OFS Clinic’i devam ettiriyoruz.
‘MESLEĞİMİ BÜYÜK BİR SEVGİ İLE YAPIYORUM’
Burun, yüzün önemli bir organı. Böylesi önemli ve doğrudan değişim yaratan operasyonlarda hastalarda yarattığınız bu değişiklikler hastayı memnun edebiliyor mu?
Burun, yüzün ortasında yer alan en dikkat çekici bölümü. Burundaki değişiklik kişinin yüz ifadesini değiştiriyor, bakışlarını değiştiriyor ve özgüvenini arttırıyor. Bizim buradaki en büyük mutluluğumuz ve mesleği sevmemize neden olan şey, hastaların operasyon sonrası yaşadığı mutluluk ve memnuniyet. Hastaların yüzündeki o memnuniyet beni ziyadesiyle tatmin ediyor. Zaten mesleği sevmenizdeki kriterde bu oluyor. Bir konuda başarılı olmak için 3 unsur vardır. Birincisi bilgi. Konuyu çok iyi bilmeniz gerekiyor. Donanımlı ve ihtisasınızın yeterli olması lazım. Diğer iki husus ise sevgi ve ilgi. Bilgi her zaman tek başına yeterli olmuyor. Hangi işi yaparsanız yapın, yaptığınız işi severseniz başarılı olursunuz. Sevginin burada önemi çok büyük. Ben hastaların o yüzündeki memnuniyeti görünce gerçekten çok mutlu oluyorum. Çünkü mesleğimi büyük bir sevgi ile yapıyorum. Bu duygu eşsiz ve tarif edilemez. Yeniden dünyaya gelseydim ben yine Kulak-Burun-Boğaz doktoru olmak isterdim. Mesleğe olan aşkımı bu sözlerle özetleyebilirim.
‘İŞİNİ SEVEREK YAPMAK İNSANA BÜYÜK BİR LEZZET KATIYOR’
Mesleğinizin en büyük aşklarınızdan biri olduğunu söylüyorsunuz. Mesleğinize duyduğunuz bu büyük aşkı tarif eder misiniz?
Ben mesleğimi çok seviyorum. Tatil, yurt dışı seyahatleri gibi durumlarda bile hemen işimi özlüyorum. Bir tatil dönüşü sonrası girdiğim ameliyatlarda yaşadığım mutluluk bana bir dinlenme gibi geliyor çünkü özlem hissediyorum. Bu bizim için sevgiliyle kavuşma anı gibi. Hastayla bir araya geldiğimizde yaşadığımız hissiyat bu oluyor. Bu mesleğe sahip olan insanlar ne demek istediğimi çok iyi anlıyordur. Hayatımızın çoğu zamanı meslek ile geçiyor. Bu iş sevilmeden yapılamaz. Zaten işini sevmeyende uzun soluklu bunu sürdüremez. Kulak-Burun-Boğaz gerçekten sevdiğim bir alan. Zaten üniversite sürecinde de ilk tercihlerim arasındaydı. Diğer tercihlerimi hatırlamıyorum bile. Staj yaptığım dönemde bölüme karşı bir aşk hissetmiştim. İşini severek yapmak insana büyük bir lezzet katıyor.
Kendisi ile ilgili memnuniyet duymayan ya da özgüven sorunu olabilecek insanlara yaptığınız işlemlerle bir memnuniyet yaratıyor ve özgüvenli olmalarını sağlıyorsunuz. Bu süreçte hasta-doktor ilişkisi bağlamında değerlendirme yaparsanız hastalarınızla nasıl bir bağ kuruyorsunuz?
Benim 30 yıllık tecrübem var. Meslek hayatımda binlerce insanla görüştüm. Bu nedenle insanların beklentilerini ve isteklerini tahlil edebiliyorum. Estetik ameliyat psikocerrahidir. Hastanın memnun olmadığı bir durum var. Bir takıntı var ve biz o takıntıyı çözmeye çalışıyoruz. Bu çok normal bir durumdur. Biz hastalarla öncesinde detaylı bir görüşme yapıyoruz. Hasta psikolojisini, beklentilerini öğrenmeye ve anlamaya çalışıyoruz. İnsanlar kafalarında bir mükemmellik yaratıyor. Bir başkasının burnunu kendinde hayal edip onu istiyor. Ben hep söylerim. Mükemmel burun yoktur, eskisine göre daha güzel burun vardır. Gerçekdışı hayaller içinde bulunulduğu zaman kişi mutsuz olur. Bunun için bütün ameliyat öncesi oluşabilecek riskleri ve süreçleri hastaya detaylıca aktarırım. Yani biz hastanın ‘bunun için ayrı bir uzmanlık alanı olmadığı için’ psikolojik durumunu da tahlil etmek durumundayız.
‘HASTANIN DOKTORLA YAKALADIĞI FREKANS ÇOK ÖNEMLİ’
Cerrahi işlemlerin başarılı olmasında hasta-doktor uyumu önemli midir?
Mesleğin zorlukları çoktur, çünkü hastayı memnun etmek zordur. Hastanın operasyon yapmaya karar verdiği aşamanın önemi kadar doktorla yakaladığı frekans da çok önemli. Her hasta her doktorla frekans yakalayamayabiliyor. Hasta ile o uyumu yakalayabilmek gerekiyor. Samimiyet önem kazanabiliyor bu süreçte. Kolay bir işlem yapmıyoruz. Ciddi manada sabırlı olmak gerekiyor. İşini sevmek gerekiyor. İnsanların eşini, çocuklarını sevmesi doğal bir hadise ve sorgulanamaz. Ama işini sevmeden yapmak mümkün değil. Yapılıyorsa da para içindir. Benim burada sevgi olarak gördüğüm konu kendi alanım. Kulak-Burun-Boğaz alanı. Başka alanda doktorluk yapamazdım, başka bölümleri sevmiyorum. İş hayatında başarılı olmak için sadece bilgi yetmiyor. Sevmek ve ilgi göstermek gerekiyor. Biz bu anlamda son derece başarılı olduğumuzu düşünüyoruz. Çünkü işimizi seviyoruz.
İnstagram: asst.prof.dr.omerfaiksagun