Zübeyde Hanım, iş hayatınızdaki başarılarınız kadar anneliğiniz ile de göz dolduruyorsunuz. Annelik nasıl bir duygu? Bu hissiyatı bizimle paylaşır mısınız?
Anneliği kelimelerle ifade etmesi çok güç bir şey ama çok büyük bir sorumluluk olduğunu söyleyebilirim. Hayatında hep düşünmek zorunda olduğun biri oluyor anne olunca. Herkesi seviyorsun, anneni, kuzenlerini, arkadaşlarını seviyorsun ama evlat sevgisini tarif edemiyorum. Ben bekarken ve çocuğum yokken annemi hep eleştirirdim, laf söylerdim ama şu an annemin bana karşı olan sevgisinin paha biçilemez olduğunu söyleyebiliyorum çünkü aynı duyguyu bende yaşıyorum. Mesela Derin bana diyor ki, beni ne kadar çok seviyorsun? Bende tarif edemem ki diyorum sevgimi. Hayatımda hiç kimse için bu kadar çok endişe duymadım ya da hiç kimseyi bu kadar sevmedim. Annemi de babamı da kardeşimi de yeğenlerimi de çok seviyorum ama Derin’e karşı olan sevgimi asla tarif edemem. Hayatımdaki tek gerçek ve vazgeçilmez kişi Derin.
Yoğun bir tempoda çalışıyorsunuz. Derin’e zaman ayırabiliyor musunuz? Vaktinizi nasıl geçiriyorsunuz?
Çok yoğun tempoda çalıştığım için çok fazla da zaman ayıramıyorum ama bütün boş vakitlerimi Derin’le beraber geçiriyorum. Nereye gitsem Derin’i de yanımda götürüyorum. Bütün organizasyon, yemek ne varsa hep Derin’in de gelebileceği şekilde ayarlamaya çalışıyorum.
‘DERİN’İN ÇOK VİCDANLI BİR BİREY OLMASINI İSTİYORUM’
Derin’i yetiştirmede önceliğiniz nedir? Özellikle nelere dikkat ediyorsunuz?
Öncelikle Derin’in çok vicdanlı bir birey olmasını istiyorum. Mutlu olmasını çok istiyorum, bu benim için gerçekten çok önemli. Çünkü mutlu olan insan her zaman başarılı da olur. Ayrıca mutlu bir çocukluk geçirmesini de çok istiyorum çünkü ilerleyen dönemlerde kendisiyle kaldığında kimseye ihtiyaç hissetmesin, kimseden bir beklentiye girmesin, yani kendisiyle mutlu olmasını bilmesini istiyorum. Sevdiği şeyleri yapsın, vicdanlı, başarılı olsun. İyi bir birey olsun. Annesinin yanında olsun büyüdüğü zaman tek isteğim bu.
Ebeveyn olmanın zorlukları nelerdir?
Yalnız anneysen ve yanında destekçin yoksa, her şeye tek başına koşturman, her şeyi tek başına düşünmen gerçekten kolay değil. Çocuğun olduktan sonra hayatında hep bir kaygı oluyor. Ve bu durum belli bir süre sonra insanı yoruyor çünkü çocuğun için hep bir endişe içindesin. Hep iyi yerlerde, iyi şartlarda olsun istiyorsun. Bu seferde çok fazla kendinden özveride bulunuyorsun. Bir de annesin, evladını korumak ve ona iyi bir hayat sunmak için devamlı bir çaba içindesin. Bunlardan dolayı da yalnız anne olmak inanılmaz zor.
‘ÇALIŞIRKEN VE BİR ŞEYLERİN KARARINI VERİRKEN BİLE DERİN’İ DÜŞÜNÜYORUM’
Annelik hayatınızda nasıl bir değişim yarattı?
Derin’den önceki Zübeyde’yle Derin’den sonraki Zübeyde’nin arasında inanılmaz bir uçurum var. Derin’den önce daha kafasına göre takılan, hiçbir şeyi umursamayan, kimseye eyvallahı olmayan, yani bugün olup bugünü yaşayan ve yarını düşünmeyen biriydim. Derin’den sonra ise her şeyi yüz defa düşünüp bir defa karar veren bir insan oldum. Çünkü bu hayatta öncelikli olarak düşündüğüm tek kişi Derin. Çalışırken ve bir şeylerin kararını verirken bile Derin’i düşünüyorum. Mesela önceden çok daha sinirli ve agresif biriydim ama şimdi öyle değilim.