Zekeriya Avşar : “Bizim Kalite Standardımız ‘Kendimizin Kullanmayacağı Bir Ürünü Satmamak’ Üzerine Kuruludur”

Zekeriya Avşar : “Bizim Kalite Standardımız ‘Kendimizin Kullanmayacağı Bir Ürünü Satmamak’ Üzerine Kuruludur” Zekeriya Avşar : “Bizim Kalite Standardımız ‘Kendimizin Kullanmayacağı Bir Ürünü Satmamak’ Üzerine Kuruludur”

Çapa Medikal Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Avşar, Yeni Markaları B-Good Ve B-Good Care İle Sektör Hedeflerini Klass’a Anlattı Medikal sektöründe yıllardır en iyiye ulaşmak amacıyla çalışmalarını sürdüren Çapa Medikal şu an bu alanda ülkemizin en özel şirketlerinden biri.  Hijyen ve Kozmetik sektörüne de adım atarak b-good ve b-good care olmak üzere iki yeni markayı bünyesine kazandıran Çapa Medikal, ürün ham maddesi ve ürün kalitesiyle kısa sürede tüketicilerin beğenisini topladı. Öncelikle anne-bebek serisi üretmeye başlayan b-good ve b-good care, Avrupa standartlarındaki üretim bandıyla da dikkat çekiyor.  Fenerbahçe’ye olan büyük sevdasıyla bilinen Çapa Medikal Yönetim Kurulu Başkanı başarılı iş adamı Zekeriya Avşar, ‘Ürün gamımızı her gün daha da geliştireceğiz.’ diyerek ürünlerin çeşitliliğini artıracağını vurgularken dünyada 50’den fazla ülkeye ihracat yaptıklarını söylüyor. Avşar, özellikle yeni markaları ile Avrupa ve Körfez ülkelerindeki kozmetik sektörüne adını yazdırmayı hedefliyor. Yüksek ürün kalitesini uygun fiyatla birleştiren b-good care dünya pazarındaki payını da yükseltmeyi hedefliyor. Çapa Medikal Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Avşar ile yeni markası b-good ve b-good care’ın sektöre giriş hikayesini, ürünlerin içeriğini, gelecek planlarını ve hedeflerini Klass okurları için konuştuk.  

Zekeriya Bey, Çapa Medikal ile ülkemize sağlık alanında değer katan en önemli  şirketlerden ve markalardan birisiniz. Çapa Medikal’ın kuruluş hikayesini okuyucularımız için anlatabilir misiniz? b-good markası nasıl doğdu?
Çapa Medikal, 1987 yılında büyük zorluklarla kuruldu, zaman içinde sektörün lideri haline geldi. İlk paramızı Cerrahpaşa’daki eczanelerden kazandık. Eczacılar iyi ve kaliteli ürün satar. Fakat buna karşılık, bazen market kanalları veya dijitalde daha düşük fiyattan ürünler satılabilir. Bu ürünler eczacıları zor duruma sokuyor. Genelde eczacıların müşterilerinin büyük çoğunluğu eczanenin daimi müşterisidir. Bu yüzden kötü ürün satamaz. Yanlışlıkla bir ürün daha ucuza satılırsa, eczacı zor duruma düşer. Bizde eczaneler için ayrı bir marka yapalım dedik ve ortaya b-good markası çıktı. İlk önce yara bandı ve tedavi edici ürünler yaptık. Daha sonra kozmetik sektörüne yatırım yaptık. Kozmetikte bazı belgeleri almak lazım. Bu belgeleri alan firma sayısı azdır. Biz medikal ve ilaç kökenli olduğumuzdan dolayı bu belgeleri alarak bir fabrika kurmayı istedik. Aslında ilk etapta amaç fabrika kurmak değildi. Bir tane krem geliştirdik. Ama dışarıda her fason üretim yaptırdığımızda bir sorunla karşılaştık. Anladık ki doğru bir şekilde yapmak istiyorsak direkt fabrika kurmamız gerek. Fabrikamızı kurarken de bu ürünlerin patentleri bize ait olmalı dedik. Ar-Ge çalışmaları yaptık. Ürünlerimizin tüm formülleri bizim kendi şirketimize aittir. Olabilecek en iyi ham maddeleri kullanarak ürünlerimizi oluşturduk. Çünkü müşteri kitlemiz belli. b-good care markamız ise iyi ve doğal ham maddelerden üretiliyor. b-good care olarak anne-bebek serisi ve güneş kremi ile yola çıktık. Her geçen gün ürün çeşitlerimiz artıyor.
Tüketici sağlığını ve ürün kalitenizi nasıl
koruyorsunuz?
Biz de bir tüketiciyiz. Ben 11 yaşından bu güne kadar yaklaşık 49 yıldır bu sektörün içindeyim. Biz sağlık kökenli bir aile olduğumuzdan dolayı, ürünleri çıkartırken bir noktadan sonra artık hekim gibi düşünmeye başlıyoruz. Ürünlerimizi en kaliteli şekilde üretmek için makinelere 2 kat fazla para veriyoruz. Ürünlerimiz Avrupa kalite standartlarında üretiliyor. Makineleri bile buna uygun aldık. Makinelerin kendilerine özel yıkama teknikleri vardır. Avrupa’da satış yapmak için katı kurallar var. Avrupa’dan aldığımız belgeyle bu kuralları yerine getirdiğimizi kanıtladık ve satışa başladık. Kozmetik belgelendirme kurallarına gcre parfümünü bile değiştirsen onun testlerini yapmak zorundasınız. Bizim amacımız bir medikal firma disiplini neyse o zihniyetle bu sektörde yerimizi almak ve yıllarca korumak.

Zekeriya Bey, fiyat skalanızı ve kalitenizi
nasıl belirliyorsunuz?
b-good markası olarak kaliteli ham maddelerle ürün yapıyoruz. Ürünlerin kaliteli olup olmadığının asıl karar verecek kişi tüketicilerdir. Aldığınız ham maddenin içeriğine göre maaliyet değişiyor. Ambalajlar maaliyeti değiştiriyor. b-good care’deki ambalajları Türkiye’de bulamadık. Yurt dışından getirttik. Bizim müşterilerimiz yüksek gelir grubundan kişiler. Amacımız Avrupa markalarına göre daha ekonomik fiyata ürün üretmek. Çapa Medikal’in en büyük özelliği uygun fiyatlı ürün satmasıdır. Kendi markanızda bunu yapabilirsiniz ama yabancı bir markayla ürünü uygun fiyatla satamazsınız.

Ürünlerinizi piyasaya sürmeden önce hangi kalite standartlarından geçiriyorsunuz?
Bizim kalite standardımız ‘kendimizin kullanmayacağı bir ürünü satmamak’ üzerine kuruludur. Sadece biz değil birçok firma kaliteli ürün satıyor. Ama biz sattığımız ürünlerde seçiciyizdir. Doğru olanı yapmaya çalışıyoruz. Bu ürünlerin içerisinden hatalı ürün de çıkabilir. Bu ürünün kalitesiz olduğu anlamına gelmez. Ciddi firmalar bu ürünleri toplar ve takibini yapar. Ben yabancı markaların da ürünlerini satıyorum. Dünyanın bir yerinde lotta sıkıntı olursa herhangi bir şikayet gelmeden onlar toplanır. Biz bu kültürle yetiştik. Üründe majör hata yapmayacaksınız. Üretilen ürünü alıp teste gönderiyoruz, sonra piyasaya sürüyoruz.
 
b-good care’nin sektördeki hedefi nedir? Kozmetik sektöründen ne kadar pay almayı hedefliyorsunuz?
Öncelikle ürün gamını geliştireceğiz. Sektör hedefimiz yurt dışı. Dünyada çok büyük bir pasta var. Türkiye bu pastanın yüzde biri. Türkiye pazar anlamında istenilen seviyede değil. Bizim hedefimiz perakende sektöründe, tedavi edici, koruyucu ve hijyen bölümünde olmak. Bunun için iyi bir bilgi birikintimiz ve alt yapımız var. Belli bir yüzde yok ama iyi bir pay alacağımızdan eminim. Bununla ilgili acele etmiyoruz, adım adım ilerliyoruz. Şu anda anne-bebek alanında başladık. Daha sonra diğer alanlarda ürünler çıkaracağız. Mesela önümüzdeki sene sivrisinek ısırmaları için ürünümüz çıkacak. Ürünümüz hazır ama testleri yetişmediği için bu sene piyasaya süremedik. Bizim en önemli özelliğimiz ürünü hemen piyasaya sürmek değil. Aldığımız belgelerden de dolayı bu ürünlerin testleri  ve test süreçleri var. Testlerden sonra piyasaya sunabiliyoruz. 2024’te sivrisinek ürünümüz piyasada olacak.

Zekeriya Bey, b-good care kaç yıl hazırlık süresinin sonunda piyasaya sunuldu?
Hazırlık sürecimiz tam iki yıl sürdü. Tesisi kurduk, makinelerin siparişlerini verdik ama biz bu arada formülleri çalışıyorduk. Formülleri ise çok önemli bir hocamızla çalıştık. Ürünlerimizle ilgili patentlerimizi aldık. Ürün çıkartmak hemen olmuyor. Çünkü bunların Avrupa standartlarında testleri var. Piyasaya sürmeden önce ürenlerimizi kendi ailemizde de deniyoruz ve ürünler ile ilgili geri bildirimlerini dikkate alıyoruz.

b-good care markası olarak hangi
ülkelere ihracat yapıyorsunuz? Hangi
ülkelerde satmayı hedefliyorsunuz?
b-good olarak 50’ ye yakın ülkeye ihracat yapıyoruz. Ama b-good care’da Avrupa’yı ve Körfez ülkelerini hedefliyoruz. Bu alanda daha çok para harcamayı seven ve hijyene saygı duyan ülkeler hedefimiz. Sonuçta bizim ürünlerimiz uygun fiyatlı ürünler. Yabancı markalar gibi çok pahalı değil ama çok ucuz da değil. Kaliteli ürünleri uygun fiyatla sunmaya çalışıyoruz. Ürünlerimizde etiketinden tutun ambalajına kadar dikkat etmeye çalışıyoruz. Çünkü bizim müşteri kitlemiz belli bir gelirin üstündeki kişiler.

Sizce insanlar hijyen konusunda bilinçli mi?
Pandemiden sonra hijyenin önemi arttı. Hijyenle ilgili bilinçlenme de başladı. Gelecekte insanlar hijyenle birlikte hastalıklara yakalanmadan kurtulacaklarını öğrenecekler. Ama hala istenilen seviyede değiliz.