BİRİ BENİ TAMAMLIYORSUN DERSE” ... KAÇ !

BİRİ BENİ TAMAMLIYORSUN DERSE”  ... KAÇ ! BİRİ BENİ TAMAMLIYORSUN DERSE” ... KAÇ !

Kitabın yazarı Whoopi Goldberk. Enteresan bir kadın.Yıllarca değişik konuları içeren TV programlarında çalışırken,Kadınların İlişkiler hakkındaki görüşleri onu hep şaşırtmış.Programa katılan kadınları anlamak istemiş ama ne mümkün!..Özetle: duyduklarım bana bir şey ifade etmiyorsa bir kopukluk,Onları anlayamıyorsam bir sorun olmalı, tezinden yola çıkmış.Onunla tanışmamız kitabının adının dikkatimi çekmesi ile başladı.

 

Bayıldım ben bu kadına..!!.. İlişki uzmanı falan değil çok şükür:) çoğunluğa uymayan tespitleri bana göre yıldızlı on! Tom Cruise'un "Yeni bir başlangıç" filmin de bir sahneye takılmış.Orada Tom Cruise'un -beni tamamlıyorsun- dediği sahneye...Bunun gerçek hayatta tam bir felaket olduğunu savunuyor.İşte benim de tüylerimi ürperten aynı yaklaşım aynı sözler...

özellikle kadınlar! Neden bir erkekle tamamlanmak isterler?Yahu kardeşim, sen bu kadar aciz misin?, Zavallı mısın?Sen yarım mısın ki, tamamlanmaya ihtiyaç duyuyorsun?önce kendini bir tamamla o zaman, kendini tanı, geliştir… Sev!..Elmanın öbür yarısı, ruh ikizim ütopyalarını da geç Allahaşkına.

 

Eğer karşında ki erkeği bu gözle görürsen, benimsersen yandın!..Neden çünkü; o erkek hayatından gittiği zaman bittin demektir.Kimse hayatında baki değildir!.. Kendinin dışında! Unutma!..Sahip olduğun, sana ait hiçbir şeyin yok şu hayatta. Sen'den başka…Aşık ol, Sev, Evlen, Evlenme, Ayrıl-Barış ne istersen, özgürce yap!Ancak; Biri çıkar "beni tamamlıyorsun" derse KAç! ardına bakmadan…

 

 İçİMİZ DE UYKUYA DALMIŞ DUYGULARIN SESSİZLİĞİ..!!..

 

 Gayet huzurluyken, her şey yolunda mutlu-mesut yaşarken,Garip bir hüzün türbülansının içinde buluyorum kendimi.Nerden çıktı, şimdi ne alaka diye söylenmeye başlarken,İçime attıklarımın, fısıldaşarak bana baktıklarını görüyorum.Yine mi siz, ne oldu, neden çıktınız ortaya diye söyleniyorum…Biz hep oradaydık, bizi iyileştirmeden üzerimizi örttün diyorlar…Açılan derin yaraların yorduğu duygular, bir süre sessiz kalıyor.Biz; geçti artık, konuyu kapattım diyerek rahatladığımızı sanıyoruz,Oysa sessizliğe terkedilen duygular, gün geliyor hesap soruyorlar.Anlaşılmak, tatmin olmak istiyor; içselleştiremediğimiz duygularımız...İçimizi tam olarak temizlemeden, dışımızı süslemek de yetmiyor.

 

*Siz dış görünüşünüzle, çıplak gözle görülen her şeyi yenileyebilseniz bile,İçinizdekini yenilemedikçe, içiniz dışınızdakini istemeyecektir* der gül yüzlü…İçim karıştığı zaman; İnsanın iki hastalığı vardır sözünü hatırlarım!Konuşması gereken yerde susar, susması gereken yerde konuşur ya insan…Ben de çoğunlukla ( .!!.) dengeyi kuramayıp, debelenenlerdenim…Yaşadıklarımdan yola çıkarak; İçinizdeki zehri mutlaka akıtın diyorum...Tabii ki nezaketle, tabii ki adabınca… Dinleyerek, anlamaya çalışarak...üzerini örterek kör kuyulara attığınız tertemiz, güzelim duygularınız,Bırakın çıksınlar gün yüzüne… Hava alsınlar, Güneşi görsünler…Belki güneş batmıştır, Hava kapalıdır, Yağmur yağıyordur… Olsun! Ne önemi var ki? Yağmurda ıslanmak ta güzel değil midir?..