BİZİM BAŞARIMIZ ONLARIN BAŞARISI ONLARIN BAŞARISI BİZİM BAŞARIMIZ OLACAK

BİZİM BAŞARIMIZ ONLARIN BAŞARISI ONLARIN BAŞARISI BİZİM BAŞARIMIZ OLACAK  BİZİM BAŞARIMIZ ONLARIN BAŞARISI ONLARIN BAŞARISI BİZİM BAŞARIMIZ OLACAK

Mutlu bir ailenin sırrı nedir? İyi günde kötü günde birbirlerinin yanında olup, saygı-sevgi çerçevesinde yaşamalarıdır. Düz mantıkla devam edecek olursak aile toplumların yapı taşıdır ve özünü oluşturur..

O zaman mutlu bir toplumun sırrı da bireylerin iyi günde kötü günde birbirlerine karşı gösterdikleri tutumdur. Yani siz iyi bir durumdayken birilerinin de iyi olması için uğraşmalısınız. Zaten bu bir sosyal sorumluluktur. Aynı şekilde kötü bir durum karşısında da sırt sırta verip ilerleyebilmelisiniz. Bu da mücadelenin en güzel örneğidir. Buradan defalarca kez dile getirmiş olabilirim. Ama yine anlatmak istiyorum. Biz Klass olarak medya dünyasında zoru başarmış bir dergiyiz. Bugün geldiğimiz noktaya çok çalışmakla beraber sırt sırta vererek geldik. çok firmaya ve kişiye destek verdik. Aynı desteği çok şükür karşılığında gördük. Neticede ticaret yapıyoruz ve ticarette almadan vermek diye bir şey yoktur. Her günümüzü iyi olarak gördük, her konuştuğumuz kişiyi iyi olarak algıladık. Karşımıza illa ki kötü niyetliler çıkmıştır ama onlar zaten kendiliğinden bizim etrafımızdan yok oldular. Bu bilinçle ve bu temiz enerjiyle ilk sayımızdan beri büyük bir özveriyle çalışıyoruz. Olumsuzlukları yok sayıyoruz. çünkü biliyoruz olumluyu da olumsuzu da biz yaratırız. 14 yıl içinde çeşitli dalgalanmalar yaşamadık mı elbette yaşadık ama onların hepsi sabun köpüğü gibi gitti. çünkü biz başarıdan beslendiğimiz için bu uğurda pozitife yönelip çok çalıştık.

Hani herkesin telaşa kapıldığı şu dönem var ya… İşte içinde bulunduğumuz bu dönem beni gerçekten korkutmuyor. çünkü çalışmaya, üretmeye devam ediyoruz. Sırt sırta verdik ve mücadelemizi hakkıyla yapıyoruz. Bekle-gör demiyoruz. çünkü zaman çok hızlı akıyor ve gerçekten bu zamanda beklemek en büyük müsrifliktir. Tutarlı adımlarla hareket ederek, yolumuza devam ediyoruz. Herkese de bunu tavsiye ediyorum. Ekonomik verilerin kimi zaman ürküttüğü şu dönemde yavru ceylan gibi davranmaya hiç gerek yok. Aslan gibi yolunuza devam ederek payınızı almalısınız. Şahsen biz Klass ailesi olarak bu dönemi Aslanlar gibi atlatmak için çalışıyoruz. Başarımıza odaklandık ve bu doğrultuda iş birliği yaptığımız tüm firmalarla birlikte kol kola gitmeye devam edeceğiz. Yeri gelecek onların başarısı bizim başarımız, bizim başarımız da onların başarısı olacak. Tıpkı toplumun yapıtaşı olan ailelerde olduğu gibi.

Eylül çok yoğun geçen bir aydı. Yaz aylarında durgun olan İstanbul sosyal yaşamı bir anda eski enerjisine kavuştu. Görüyorum ki çoğunluk üretmeye devam ediyor. Yeni projeler, yeni koleksiyonlar, yeni ürünler, yeni iş birlikleri gündeme geliyor. Açıkçası bu tarz güzellikler bizleri daha da motive ediyor. İstanbul Eylül ayında moda haftasına ev sahipliği yaptı. Tekstil anlamında üreten bir ülke olarak tasarım anlamında da iddiamızı ortaya koymak beni gururlandırıyor. Moda haftası dışında çeşitli defilelere de katıldık. Gerçekten Türk tasarımcılarla gurur duyduğum bir ay geçirdim. Sosyal sorumluluk projeleri ise hız kesmeden devam ediyor. Birçok dernek büyük bir özveriyle çalışmalarına devam ediyor ve birçok isim de bu güzel çalışmalara maddi-manevi destek veriyor. Bizler ise bu projeleri dergimize en iyisiyle taşıyarak sizlerin bilgisine sunmakla mükellef olduğumuz için o güzel haberleri Klass ayrıcalığı ile Ekim sayımız için değerlendik. Yine iş dünyasının farklı sektörlerinden önemli isimlerle röportajlar yaptık. Kısacası bizlerin yine çok keyif alarak hazırladığı ve sizlerle paylaşmaktan gurur duyduğumuz bir sayı oldu. Son olarak yılmadan çalışmaya, umutsuzluğa kapılmadan yaşamaya devam etmenin bu dünyadaki en önemli vasfımız olduğunu hatırlatmak isterim. Bu vasfımızı yerine getirirken de çevremizdeki her şeye karşı duyarlı olmamız ve “Birken çokuz” bilinciyle hareket etmemiz gerektiğinin altını çizmek isterim.

 

Klass Alın, Klass Okuyun, Klass Olun…