HAYAT BİZİ UMURSAMIYOR

HAYAT BİZİ UMURSAMIYOR HAYAT BİZİ UMURSAMIYOR

Arkadaşımın ses tonundan berbat bir durumda olduğunu anlamıştım. Evlilik hazırlığı yapıyorlardı ancak son günlerde araları biraz limoniydi. Erkek arkadaşının daha önceki ilişkisini bitirmediğinden şüpheleniyordu. (Laf aramızda bazıları da ne yardan ne serden vazgeçmek isterler!!.. ) Bazen aşkın yetmediğini de kendi yaşadıklarımdan gayet iyi biliyordum. Bir erkek hem orada hem burada olursa, hiçbir ilişkisinden hayır gelmez…

Arkadaşımı sevgimi göstererek dinlemekten başka çare bulamıyordum. çünkü konu aşk ise akıl vermenin yanlış olduğunu tecrübe etmiştim. Güzel gözlerinden yaşlar süzülürken nasıl da çaresiz görünüyordu...

Daha iki gün önce yeni evleri için keyifle dolaşmış alışveriş yapmıştık. Neticede gitme zamanı geldi. Sevgilerinin büyüklüğü de kurtaramadı…

 

Hayaller… Planlar… Hazırlıklar… Emek… Sabır… Fedakârlık… Dualar…

Sanıyorum hepimizin hayatlarımızda yaptıklarımız birbirine benziyor…

Bir an geliyor en çok istediğimiz en çok emek verdiklerimiz olmuyor!. Hayallerimiz yıkılıyor.. çaresiz zamanın iyileştirici gücüne sığınıyoruz.. Tortusu kalsa da zaman içinde acılarımızın yoğunluğu giderek azalıyor…Gerçekleşmeyen hayallerimizin nedenleri üzerinde düşünmeye başlıyoruz!.. Geriye baktığımda; iyi ki gerçekleşmemiş dediklerim daha fazla. Her konuda sadece duyguların peşinden gidildiğinde akıl devre dışı kalıyor...

Oysa; aklın ve gönlün bir arada aldıkları kararlar daha az yıpratıyor... Aslında öyle de yapsak, böyle de yapsak, neticede hayat bizi takmıyor…Ne yaşamamız gerekiyorsa önümüze çıkarıyor… Sonrasını bize bırakıyor.. Artık kader mi dersiniz, akılsız başın cezasını mı çekiyorum dersiniz.. Ne derseniz deyin, hayat bizi umursamadan yoluna devam ediyor!!..)  Bize de sırada ne var diye beklemek düşüyor... Sahi ne var acaba? :)

 

BİTMEYEN SENFONİ!!... 

İstediğimiz kiloya gelebilmek dert, muhafaza edebilmek ayrı bir dert…

Hatta çok daha fazla dert olmakta kendileri… Yani ikincisi!...

Her yaz değişmeyen konumuz, kilolarımızdır!!... Bitmeyen senfonidir. :)

Kışı pek rahat geçiririz… Kilolara aldırmaz türlü bahanelere sığınırız…

Havalar pek soğuk, karbonhidrat istiyor canım demeyen var mıdır?

Vallahi bu kış öyle bir iştahla yuttum ki nefis karbonhidratları...

Karbonhidrat derken, zararlı olanlarından bahsetmiyorum tabii...

örneğin trans yağ içerenler, kızartmalar, paketlenmiş gıdalar, pastalar…

Meyve suları, kolalar, bisküviler, gofretler evime girmez diyebilirim...

Şekere dönüşen beyaz pirinç, makarna, mantı, kebap en sevdiklerimden...

çok sevmem irademin önüne geçmiyor... Mümkün olduğunca yemiyorum…

Benim sorunum sağlıklı gıdalarda bazen de kaçamaklarda ölçüyü aşmak…

Şimdilerde dikkatliyim… Altıdan sonra bir şey yememekte iyi oluyor…

Bazen içimdeki vesvese veren, ‘amaann boş ver ölümlü dünya’ diyor!...

Haksız da değil yani... Bize keyif veren her şeyden uzak yaşamak niye?

Onu yeme bunu yeme kilo alırsın… Onu yapma bunu yapma… Ne bu!

Canınız ne istiyorsa yapın Allah aşkına… Yaşadığınız her anın tadına varın…

Giysileriniz daralmaya başladığında dikkat edin… Arayı fazla açmayın…

Benim formülüm budur... Ne gözüm ne de aklım hiçbir şeyde kalmaz…

Yapamıyorsanız onu da boş verin... Sağlığınıza dikkat edin yeter…

Sevgiyle paylaştığımız sofralarımızda geçirdiğimiz mutlu anlardan,

Sohbetlerimizden, kahkahalarımızdan, huzurumuzdan kıymetli ne olabilir…

Hayat ilerliyor dostum ne yaşadığımıza aldırmadan… Biz niye aldırıyoruz ki!