Hoşgeldin Yaz

Hoşgeldin Yaz Hoşgeldin Yaz

2018 yılının ilk yarısını jet hızıyla tamamladık ve yaz geldi kapımıza dayandı. Renkli, dertsiz, tasasız bir yaz olsun. Hepimiz dinlenelim, keyif halinde geçirip yazı mis gibi tamamlayalım inşallah. Çünkü yaz önemlidir. Ben yaz aylarının insana günlük dertlerini bir şekilde unutturduğunu düşünüyorum. Çalışırken bile stresin daha az oluyor gibi. Umarım bu yaz da güzel, keyifli ve stressiz geçer. Bol bol güler, eğlenir enerji toparlarız. Tabi bol bol da tatil yaparız. :)

Yaz dileklerimiz bittikten sonra gelelim bayram ve Babalar Günü dileklerine. Ramazan Bayramı’nın ruhunu yaşayarak, birlikberaberlik içinde geçireceğiniz bir bayram yaşamanız dileğiyle. Açıkçası ben çocukluğumda yaşadığım bayramları özlüyorum. Hele ki o arefe gecesi hissettiğim heyecanı unutamıyorum. Yatağımın ucunda duran o yepyeni kıyafetlerin heyecanını sanırım bugün bana dünyanın en iyi modacısı yaşatamaz. :) 

Babalar Günü gibi günleri sevmem, kutlamam da… Ama gelenektir buradan dile getireyim. Tüm Babaların Babalar Günü kutlu olsun.

SANIRIM ARTIK
KUSURSUZ FİLTREMİZİ BULDUK

Eveeeet filtre dünyasının son ama son trendi Hollywood bilmem ne aplikasyonu... ünlüsü de sade vatandaşı da genci de yaşlısı da birçok kişi Instagram’da fotoğraf paylaşırken bu filtreyi kullanır oldular. Hem de öyle espri olsun falan diye değil. Büyük bir ciddiyetle ve belki de hakikaten öyle olduklarını düşündükleri için. Bence daha güzeller o ayrı da… Neyse…  Gündüz-gece daveti demeksizin hafta sonu çıktıkları koşuda bile sanırsınız ki Instagram’daki kadınlar Kim Kardashian makyajıyla dolaşıyorlar.
Bunun nasıl bir tatmin anlayışı olduğunu bir türlü anlayamıyorum. Benim asıl korkum dergimize konuk olan ünlü kadınlarımız filtreli hallerine o kadar alışacaklar ki yakında bizim dergilerdeki fotoğrafları beğenmeyecekler... Acaba bizde mi her bir fotoğrafı hollywoodlu appten geçirip yayınlasak?
 

Bu sezon güneş gözlüğü dünyası adeta yıkılıyor. çok tatlı parçalar var. Ama Dolce&Gabbana’nın I Love Maiolica gözlüğü bu seneki favorilerimden. öyle taşlı gözlükler gibi abartılı değil. Beyaz tişört, bir jean pantolon ve bir de bu gözlüğü tak ve çık. Bence günün şıkısın. O derece sevdim bu modeli. 
Gözlük ilhamını İtalyan çinisi deseninden almış. Güneş rengi tonları ve kontrastın baştan çıkartıcı etkisinden ilham alan sarı, pembe ve mavi renklerinde tasarlanmış.
Orijinal oval şeklindeki geniş lensleri, çok sayıda hafif renk tonlarıyla karakterize edilmiş ve parlak küçük kristallerle donatılan model, ayarlanabilir burun pedleri ve asetat sap uçlarıyla yüze rahat uyum sağlıyormuş. Yalnız u modeli satın almak istiyorsanız rotanızı bir gözlük mağazasına değil Dolce & Gabbana butiklerine çevirmeniz gerekiyor. Ama sizce de çok tatlı değil mi? 
 

KIDS IN THE KITCHEN 
çOCUĞUNUZUN BESLENME DAVRANIŞLARINI DüZENLEMEYE ADAY

Yediğimiz içtiğimiz birçok şey açıkçası beni korkutuyor. Okuduğumuz haberler ise ürkütüyor. çünkü bir anneyim ve çocuğumu beslerken hep yanlış yaptığımı düşünüyorum. Bu arada öyle çok bilmiş anneler gibi özel tarif olaylarına hiç girmiyorum. Ailelerimizden ne gördüysem onları veriyorum, bu topraklarda yetişen sebzelerle beslemeye çalışıyor ve abur cubura hayır diyorum. Ama ne bileyim çocuğumda beslenme bilincini doğru oturtamazsam diye çok çekiniyorum. Bu durum biliyorum ki benim gibi birçok annenin sorunu. İşte bir gün karşıma İnstagram’da “Kids in the Kitchen” firmasını çıktı. 5-11 yaş arası çocuklara “Beslenme Davranış Değişikliği Eğitimi” veriyorlar. Hem İstanbul’da hem de Londra’da şubeleri bulunuyor. Kurucusu ise hepimizin yakından tanıdığı ve şahsen güvendiğim Sağlık Beslenme ve Diyet Uzmanı Taylan Kümeli ve Engin Şenel. Kids in the Kitchen, nitelikli ve deneyimli uzmanlar tarafından profesyonelce tasarlanmış benzersiz bir hizmet. Sağlıklı ve dengeli beslenme konusunda çocuğunuza, hayatlarının geri kalan kısmında yararlanacakları bilgiler ve deneyimler sağlıyor. Bu da sağlıklı bir yaşam tarzı, daha iyi fiziksel ve zihinsel gelişim, artan akademik başarı ve obezite, diyabet, kalp hastalıkları ve kanser gibi metabolik hastalıklardan korunmaya destek anlamına geliyor.


Kids in the Kitchen, Londra ve İstanbul’da aynı anda gerçekleştirilen, çocuklar için sağlıklı ve dengeli beslenme eğitimi olup, asıl amacı çocuklarda beslenme davranışını değiştirmek. Toplamda 10 saat (2 saat x 5 seans) süren bu eğitim; ne bir yemek pişirme kursu ne de bir zayıflama programı. Kids in the Kitchen, çocukların bilgi, beceri ve davranışlarını drama, beş duyunun kullanılması ve oyunlar ile geliştirirken, onları hayatları boyunca beslenme konusunda kendilerine yeter olmaları için cesaretlendiriyor.
Kolay erişim için İstanbul ve Londra’nın merkezi yerlerinde verilen eğitimler, iki yaş grubu kategorisinde düzenlenmiş; 5-8 ve 8-11 yaş. Her çocuğun odaklı ve eğlenceli bir ortamda sağlıklı beslenme öğrenebilmesi amacıyla gruplar küçük tutuluyor ve her grupta en fazla 10 çocuk ağırlanıyor. Açıkçası bana bu sistem çok mantıklı geldi. 
 

KEYİFBEBESİ.COM
İLK MAĞAZASINI ACARKENT’TE AçTI

PR dünyasından sevdiğim arkadaşım Burcu Bayraktar Beştaş, kızı Eliz dünyaya geldikten sonra Keyifbebesi.com adlı bir e-ticaret sitesi kurdu. Bu sitede gerçekten çok keyifli çok renkli hem çocuğunuzun hoşuna gidecek hem de ebeveynlerin yardımcısı olacak ürünler yer aldı ve bu ürünler zamanla binleri geçti. E-ticaret konusunda rüştünü ispatlayan Burcu, şimdi de mağazalaşma adına önemli bir adım attı. İlk mağazasını ise İstanbul’un prestijli yaşam alanlarından Acarkent’te açtı. Keyifbebesi.com bünyesinde 210 markadan 12 bini geçkin ürün bulunduruyor. Bu ürünlerin hepsine siteden ulaşabildiğiniz gibi dilerseniz bunlar arasından seçilen özel bir karmaya da Acarkent mağazasından ulaşabilirsiniz.