İYİLİĞİN GÜCÜ ÇOK DAHA FAZLA VE İYİLER HER ZAMAN KAZANIR

İYİLİĞİN GÜCÜ ÇOK DAHA FAZLA VE İYİLER HER ZAMAN KAZANIR İYİLİĞİN GÜCÜ ÇOK DAHA FAZLA VE İYİLER HER ZAMAN KAZANIR

Yeni normalimizi kurguladığımız olağanüstü günlerden geçmeye devam ediyoruz. Kimimiz bir sonraki adımın ne olacağını kestirmeye çalışıyor ve ona göre hareket etmeye çalışıyor, kimimiz de bu süreçte her şeyi akışına bırakıyor...

Uzmanların bundan sonraki süreç hakkında birçok açıklaması var. Ama yine de bu günleri yaşamış insanlar olarak bundan sonrasının nasıl şekilleneceği çok da tahmin edebileceğimiz bir şey değil. çünkü bu yeryüzü, sahip olduğumuz bunca imkana rağmen elimizin kolumuzun bağlı olduğu, tüm dünya olarak sağlığımızdan endişe ettiğimiz başka bir dönem yaşamadı. Ama tüm bunların yanı sıra bu gezegende insanlık tarihi boyunca çok daha büyük felaketler yaşandı. Ama tüm felaketlerin ardından yeniden yapılandık, kimi zaman küllerimizden doğduk ama bir şekilde ayağa kalkmayı başardık. Hele ki yaşadığımız topraklar bu dirilişe sıkça şahit oldu. Şimdi dirilişimiz ise farklı olacak. Evet ikibuçuk ay boyunca kimi zaman çaresizce kimi zaman da umudumuzu yitirmeden evimizde kaldık. Ama artık yeni normalimize hazırız. Hatta bu sürece her zamankinden daha da motiveyiz. çünkü özledik. Büyük özlemler büyük kavuşmaları getirir. Ve bizler yine harekete geçecek, yeni bir düzende yeni rutinlerimize kavuşacağız. Belki bazı alışkanlıklarımızdan, bazı lükslerimizden ödünler vereceğiz. Ama yeni normalimizde yeni güzellikler inşa edeceğiz. İşte ben bu sürecin miladı olarak Haziran ayını görüyorum. çünkü artık normalleşiyoruz.

Yeni düzenimizde yeni güzellikler ekip, çok çalışarak o güzellikleri biçmeye başlayacağız. çünkü ikibuçuk ay gibi bize çok uzun gelen aslında oldukça kısa olan şu dönemde toplumca hareket edince ne kadar da güzel olduğumuzun farkına vardık. Gittikçe bireyselleşen hatta büyük çoğunluğumuzun bencilleştiği bir toplumun üyeleri olarak son ikibuçuk ayda sosyal mesafemizi koruyarak birbirimize destek vermenin güzelliğini yaşadık. Her ne kadar birbirimizden uzak olsak da çok ciddi bir birlik-beraberlik tablosu çizdik. Sadece bu tabloyu kendi ülkemizde değil, tüm dünyaca çizdik. Kendi toplumumuza destek vermenin yanı sıra başka ülkelere de destek verebilmeyi başardık. çok ciddi bir mücadele verdik ve ülkece bu mücadelenin altından çok güzel kalktık. Kimi zaman endişelerimiz oldu. Kimi zaman aklımızı “bundan sonra ne olacak?” gibi cevabını bilemediğimiz sorularla meşgul ettik. Ama bu endişelerin yersiz olduğunu gördük. çünkü tüm dünya bu sürecin içinden geçiyor ve biz bu süreci en güzel yöneten ülke olduk.

 

Gördük ki ülke olarak çok güzel markalara sahipmişiz. Kazandığını paylaşmaktan kaçınmayan, devletinin istikbali için bu sefer elini taşın altına değil koca kayaların altına koyan çok değerli markalarımız var bizim. İnsanımız muhtaç olana destek vermekten gocunmadı. Kendi bütçesince kendi maneviyatınca ihtiyaç sahiplerine destek vermekten kaçınmadı. Gencinden yaşlısına herkes büyük bir mücadele verdi. İnanın evde kalarak gösterdiğimiz sabır bile bu mücadelenin önemli bir kısmıydı. Kısacası birlik beraberliğin önemini bu dönemde çok iyi anladık.

Biliyorsunuz bu virüsün yayılımına dair birçok komplo teorisi var. Ama önemli bir ayrıntıyı unutuyoruz. Yüzyıllardır insanlığı yok etmek üzerine kurgulanan birçok komplo teorisi vardı. Bu teorilerin gerçek olduğunu düşünen herkese şu çok önemli ayrıntıyı hatırlatmak istiyorum. Kötüler çok güçlü gibi görünebilir ama bu dünyada iyilerin sayısı ve iyiliğin gücü çok daha fazla. Ve iyiler her zaman kazanır. O yüzden komplo teorilerini dinleyerek içinizi karartmayın. Biz mücadele verdikçe, biz kazanacağız ve yeni normalimiz çok güzel olacak.

Bu dönemde bizim gibi sosyal yaşamın nabzını tutan dergilerin işi gerçekten zor. Ama esnek yapımız sayesinde sizleri dergimizle buluşturmaya devam ediyoruz. Hazırladığımız dosya konular ve rutinimizde yer alan röportajlarımızla eski düzenimizdeki alışkın olduğunuz Klass keyfini yeni normal süreçte sizlere sunmaya devam ediyoruz.

Babalar Günü’ne dem vurduğumuz, başarılarının yanı sıra babalık kimliği ile bu vatana pırlanta gibi çocuklar yetiştiren babaların evlatlarıyla birlikte yaşamlarına konuk olduğumuz bir sayı oldu. Bir baba olarak yıllarca çok güzel hikayelere ortak oldum. Bu özel insanların yaşamlarına konuk olduğum esnada içimden “ben de harika bir babaya sahibim” dedim ve içten içe gururlandım. Umarım çocuklarım da benim hakkımda öyle düşünürler. Canım babam nurlar içinde uyusun. İyi ki onun evladı olmuşum. Ve tüm Babaların babalar günü kutlu olsun!

Her zaman iyi haberlerle bulaşacağımız, kötü durumlar karşısında bile umudumuzu yitirmediğimiz ve mücadelemizden vazgeçmediğimiz yeni sayılarımızda buluşmak dileğiyle. “Yeni normal” yaşamımızda da Klass Alın, Klass Okuyun ve Klass Olun!

 

HAYAT KLASS İLE GüZEL…