JAPONLARIN HAYAT FELSEFESİ " İKİGAİ "

JAPONLARIN  HAYAT  FELSEFESİ  " İKİGAİ " JAPONLARIN HAYAT FELSEFESİ " İKİGAİ "

Japonların hayatı algılama ve yaşam şekline karşı farklı bir hayranlığım var. Biliyorsunuz dünyanın en uzun ve mutlu yaşayan insanları Okinawa’da. Sağlıklı ve ölçülü besleniyorlar, uyandıkları andan itibaren hareket halindeler. Stresten uzak yaşıyorlar, çok çalışıyorlar, sevginin gücünün bilincindeler.Çevreleri ile ilişkileri fevkalade... Daha ne olsun diyorsanız yanılıyorsunuz.

Onların bir de İKİGAİ’leri var! İKİ; hayat, GAİ; Amaç-hedef anlamı taşıyor. Kısaca İKİGAİ; KİŞİYE öZEL, HAYATIN ANLAMINI İçEREN YAŞAM BİçİMİ. Hayatınıza anlam yükleyen neyse ona özgürce, içten bağlanma duygusu. Uyandığınızda keyifle yatağınızdan çıkmanızı sağlayan yaşam amacınız. Size ve çevrenize faydalı ve gerekli olduğunu bildiğiniz hayatınızın anlamı! Güne ideallerinizi düşünerek başlamanın verdiği müthiş motivasyon İKİGAİ. Emeklilik kavramı yok İKİGAİ’de. Hayatı son ana kadar dolu dolu yaşıyorlar. İKİGAİ felsefesini yaşamlarının merkezine koymuşlar. Yol haritaları şöyle:  Her konuda kendilerini derinlemesine sorguluyorlar, amaçlarını belirliyorlar.

* Nasıl bir insan olmak istiyorum? *Kendim-çevrem-dünya için ne yapabilirim?

* Beni en çok mutlu eden şey *Tanımam gereken yeteneklerim nelerdir?

*Tutkuyla nelere bağlanabilirim?.. gibi sorularla kendi hayat yollarını çiziyorlar.

İnsanın varoluş amacını bulması, idealleri ile kendi farkındalığını yaratması,  Yüce Yaratan'ı tanıması-anlaması, doğru yaşam bilgilerini uygulaması, Ve bu amacı gerçekleştirmek için sürekli düşünmesi - gayret etmesi ne hoş! Sevgili dostlarım, derinliğindeki İKİGAİ’ni bulmaya ne dersin? Şöyle bir düşün:  Yaşamının amacını fark ettin mi? Sahip olduğun değerlerin farkında mısın? Nefsini terbiye edebilmek, “güzel bir insan” olabilmek için çabada mısın? Sorunlarının dışına çıkıp, birinin elini tuttun mu? Yaşadığın dünyaya baktın mı?

Baktık mı sahiden? Kendimize, dünyamıza, nasıl yaşadığımıza…

 

 

SEVGİNİN VE DUANIN GüCü

Tansel ve İsmail Akkaya benim ve en yakınlarım, can dostlarımızdandır. Kıymetlilerimizdir. Hayatlarımızda iyi ki varlar dediğimiz kardeşlerimizdir. Tansel, yıllardır koah hastalığı ile yaşamına dikkat ederek mücadele ediyor. On üç gün önce ciddi bir atak geçirdi. Entübe edilerek günlerce uyutuldu. çok sevdiği DR.LEVENT TABAK ve tüm yoğun bakım ekibi seferber oldu. Dokuz günden sonra uyandırıldı. Halen yoğun bakımda tedavi ediliyor. Bu dönemde yaşadıklarımızdan çok etkilendim. Yazmamın nedeni de budur. Kanımca Yüce Sevgili yaşadığımız bir şeyle birçok şeyi bir arada gösteriyor. çok sevdiğiniz birine ciddi bir hastalık gelince birlikte sınanmaya başlıyorsunuz. En sevdiğiniz bile olsa, hastanın neler yaşadığını, hissettiklerini anlayamazsınız.  Ateş düştüğü yeri yakıyor. Ancak kendinizi ve çevrenizi gözlemleyebilirsiniz.  Tansel'in hastalığında, sevginin ve duanın en büyük güç olduğunu hatırladım. Hasta ve yakını için, arayıp sorulduğunu sevildiğini görmek büyük bir moral. İki kardeşin çevrelerine ektikleri sevgi tohumları yüreğimi ısıttı günlerce. Bu kadar güzel insanı hem de her gün gördüğünüz de umudunuz yükseliyor. Amerikan Hastanesi Başhekimi DR.İSMAİL BOZKURT'tan da bahsetmeliyim. Sevgi dolu yüreği ile gösterdiği nezaketi verdiği morali unutmayacağım. Şu hayatta ne ekerseniz onu biçiyorsunuz emin olun. İlahi adalet şaşmıyor! Doktorlarımız iyileştirmek için ne kadar gayret etse de bir yerde geliyor bitiyor. O yerde, Allah'a yönelip sabırla beklemekten başka yapacak bir şey kalmıyor. Birlikte yapılan duaların oluşturduğu sinerji, müthiş bir güç oluşturuyor. Gönüllerin aynı zaman da Allah'a yönelip dua etmesi mucizeler yaratıyor. Kendimin ve sevdiklerimin hayatında defalarca yaşadım, yaşamaktayım...

 

Hayat; bir anda fena halde sınıyor. Gerçeklerle yüz yüze geliyorsunuz.

Acılarınızın-dertlerinizin size anlatmak istediklerini düşünüyorsunuz.

Aldığınız nefesin kıymetini fark ediyorsunuz. Dert ettikleriniz önemsizleşiyor.

Değer yargılarınız değişiyor. Siz de kendinizi değiştirmeye başlıyorsunuz.

Zenginliğin-mevkinin-kibrin değil insan olmanın esas olduğunu anlıyorsunuz…