ZORLUK YARATICILIĞI BESLER

ZORLUK YARATICILIĞI BESLER ZORLUK YARATICILIĞI BESLER

Enteresan günlerden geçmeye devam ediyoruz. Hepimizin ağzından aynı sözcükler, aynı sorular çıkıyor...

Korona Günleri bizleri ortak kaygılara, ortak düşüncelere buluşturdu. Hepimiz belli bir hedefe kitlenmiş ve bir an önce bu salgından kurtulmak istiyoruz. İşte evde kalarak gösterdiğimiz çaba ve sabır sırf bu nedenden ötürüdür. Elbet geçecek, elbet bitecek. Elbet eskisi gibi normal yaşamımıza döneceğiz. Yaralarımızı hızlıca saracak, hızlıca kaldığımız yerden devam edeceğiz. Ama ben inanıyorum ki bundan sonrasında daha akıllıca davranacağız. B planımız hatta C planımız olacak. Şu an, içinde olduğumuz dönem normal yaşamımızı mercek altına almak için oldukça verimli bir dönem. Yaratıcılığımızı ortaya koymak için müthiş bir dönem. Kendimizi yeniden keşfedebilmemiz için müthiş bir fırsat. Unutmayın zorda kalan insanlar yeni bir şeyler ortaya koyabilirler. çünkü “zorluk” yaratıcılığı besler.

 

Bana beş ay önce böyle bir salgın olacak ve bu salgın yüzünden herkes aylarca eve kapanacak deselerdi, ben ülkece battığımızı düşünebilirdim. Dünyada sistemin çöktüğünü düşünebilirdim. Ama bakın yaşıyoruz. Bakın biz hiçbir davete gitmeden dergimizi çıkarmaya devam edebiliyoruz. Bakın siz bir şekilde işlerinizi yapıyorsunuz, çocuklarımız eğitimlerini alıyor… Yani çarklar bir şekilde işliyor. çünkü insanız ve hayatla mücadele edebilmemizi sağlayan “yaratıcılık” gibi biz insanlara bahşedilen önemli bir özelliğimiz var. Evet bir düzenimiz vardı. Ve şimdi o düzenimizi korumak için çaba gösteriyoruz. Memnun olmadığımız bir düzenden vazgeçebilme, yenisi kurabilme şansımız var. Yeter ki endişeye, korkuya kapılmayalım. İnsanız, nelerle baş ederiz. Etmedik mi şimdiye kadar? Kişisel hayatlarınıza bakın, en kötü gününüzü bir hatırlayın. Bakın, o günler geçti. İşte bu günler de geçecek. Hepimiz verdiğimiz bu sınavdan iyisiyle kötüsüyle bir şekilde çıkacağız. Ama benim en büyük dileğim bu sınavdan güçlenerek çıkmak. Diyorum ki Devletimizin mihenk taşlarından 23 Nisan’ın 100., 19 Mayıs’ın 101. yılının coşkusuyla yaşadığımız şu günlerde yeniden ayağa kalkarak kurtuluşun similasyonunu yaşayalım. Milletçe hiçbir zaman yılmadığımız, tarihimizde çok açık yer alıyor. İşte bizi güçlü kılan inancımız sayesinde bugünleri daha da güçlenerek atlatacağımıza inanıyorum. Şu an yapmamız gereken yılmadan çalışmak ve yaratıcılığımızı beslemek. Bundan sonrasının ise iyi olacağına inanmak.

 

Eminim şu dönemde ne kadar esnek, ne kadar pratik olduğumuzu bir kez daha görmüşüzdür. Her birimiz konfor işlerimizi kısıtlı imkanlar doğrultusunda yapıyoruz. Açıkçası ben ofisimi çok özledim. Arada bir tabi ki de gidiyorum. Yoksa bu elinizdeki dergiyi okumanız mümkün olmazdı. çekirdek kadromuzla bir araya gelerek ofiste yapılması gereken dergi hazırlıklarını yapıyoruz. Ama çoğunluğunu hepimiz evden yürütmeye çalışıyoruz. Sürekli iletişimde kalarak çalışıyoruz. Amacımız her ay olduğu gibi sizlere yine keyiflice okuyabileceğiniz bir dergi sunmak.

 

Bilirsiniz biz Mayıs sayılarımızı Anneler Gününe ithaf ederiz. Her Mayıs sayımızda birbirinden değerli annelerle keyifli röportajlar yaparız. Bu rutini bu yıl yine bozmadık. Anneler Günü röportajlarımızı sizlerle buluşturduk. İş ve sosyal yaşam dünyasından çok değerli annelerle iletişim kurarak onların annelik duygularını öğrendik. Anneliğin ne kadar kutsal olduğunu birde onların anlatımıyla okumanız için sizlere sunduk. Ayrıca içinde bulunduğumuz Korona Günleri’ne de değinmeden edemezdik. Yine iş, sanat ve sosyal yaşam dünyasının ünlü isimlerine evde günlerinin nasıl geçtiğini sorduk. O kadar güzel cevaplar ve fotoğraflar gönderdiler ki işte düşüncelerimde yine yanılmadığımı gördüm. çünkü insanımız bir şekilde evde de üretmeyi başarıyor. Kendilerini işlerine adapte edebilecekleri, terapi edebilecekleri öyle güzel rutinler yaratmışlar ki… Eminim bu aktiviteler ve çalışmalar sizlere de ilham olacaktır.

 

Yazımı sonlandırmadan önce tekrar Anneler Günü’ne değinmek istiyorum. Siz değerli okuyucularımızın nezdinde annemin, eşimin ve anne olan çalışma arkadaşlarım ile birbirinden değerli melek kalpli anne okuyucularımızın anneler gününü kutlarım. İyi ki sizlerin hayatlarının birer parçası olabilmişiz. Her zaman güzel haberlerle görüşmek dileğiyle…

 

Klass Alın, Klass Okuyun, Klass Olun…